Taşeron işçilerinin sorunları
Asıl işverenin işyerinde asıl işin bir bölümünü yada yardımcı iş denilen temizlik, güvenlik vb işlerini yapan işverene alt işveren yada taşeron denilmektedir. 1980’li yıllardan sonra taşeron uygulamaları kamuda ve özel sektörde yaygınlaşmıştır. Buna paralel olarak da taşeron işçilerinin çalışma hayatında ki sorunları da ortaya çıkmıştır. Taşeron işçilerinin çeşitli sorunlarının olduğunu bugünkü sistem içerisinde bunun yürütülemeyeceğine herkes biliyor.
ARASINDAKİ BOŞLUK
İhaleli işlerde eski ihalenin bitimi ve yeni ihalenin başlangıcı arasında bir boşluk var ise bu durumda işçilerin kıdemleri tüm süre dikkate alınarak hesap edilmiyor. İhale ile verilen işlerde iki ihale arasında boşluk var ise eski ihaleyi alan işverenle yeni ihaleyi alan işveren arasında devir hükümleri işlememektedir. Örneğin birinci ihalenin süresi 01.01.2009-30.11.2009 tarihlerini, ikinci ihalenin süreside 01.01.2010-30.11.2010 tarihlerini kapsıyorsa her iki ihaleyi de farklı işverenler almışsa bu durumda işçiler her iki işverenin yanında çalışmış olsa bile ihaleler arasında boşluk olduğundan 4857 sayılı İş Kanunun devir ile ilgili hükümleri uygulanmıyor. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Yıllık izin ve kıdem tazminatı yönünden her iki işverenin yanındaki süreler ayrı ayrı değerlendirilecek bu durumda da işçiler ne yıllık izne hak kazanabilecek, nede kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Dolayısı ile ihaleler arasında boşluk var ise işçiler kıdeme dayalı hakları konusunda hak kaybına uğrayacaklardır. Örneğin devlete ait bir işyerinde yada özel sektöre ait işyerinde temizlik işlerinde 12 yıllık bir sürede ihaleyi alan farklı işverenlerin yanında her yıl 11 ay çalışan işçi yıllık izne hak kazanamayacaktır. Aynı zamanda işçi her işverenin yanında bir yıldan az çalıştığı için kıdem tazminatına da hak kazanamayacak. İşçi görünüşte yaklaşık olarak toplam 11 yıl çalışmış gözüküyor. Ancak kıdeme dayalı haklarının hesabında ise bir yılı bile doldurmamış oluyor.
İŞVEREN DE MAĞDUR
Asıl işin bir bölümünün alt işverene/taşerona verilmesi durumunda verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş olma şartı aranıyor. Asıl işveren bu şartın olduğunu sanarak işlerinin bir kısmını taşerona veriyor. Yapılan inceleme sonucunda deniyor ki kurulan taşeron ilişkisi kanuna uygun değil ve burada muvazaa var. Bu durumda taşeronun işçileri baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyor. Burada da asıl işveren sonucunu kestiremediği bir işlemden dolayı hukuki ve cezai işlemlerle karşı karşıya kalıyor.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ
İhale makamlarının kıdem tazminatından asıl işveren olmamaları durumunda bir sorumluluğu bulunmuyor. Burada sorumluluk ihaleyi alan ve işçiyi istihdam eden işverenlerde oluyor. İhale makamlarının işçilerin kıdeme dayalı haklarından sorumlu olacaklarına ilişkin düzenleme yapılırsa bu alandaki sorunlar giderilmiş olur. Ayrıca bir işyerinde farklı işverenlerin/taşeronların yanında çalışanların kıdeme dayalı haklarından ihale makamı/asıl işverenlerin sorumlu olacağına ilişkin düzenleme taşeronlarda çalışanların haklarının kaybolmasını önleyecektir.
Taşeron uygulamalarına sektör sınırlaması, süre sınırlaması, mevsim sınırlaması, sayı sınırlaması ve izin sistemi getirilebilir.
Taşeronda çalışanların sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapıldığını Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik bir çok kez dile getirdi. Umarım bu çalışmalar sonucunda taşeronda çalışanların sorunları giderilir. Unutmayalım! Çağdaş iş hukukunun amacı çalışanları belirli haklardan yoksun bırakmak değil, çalışanların haklarını koruyarak geliştirmektir.
Güneş Gazetesi – 28.10.2013