18.08.2010 – Sıcak hava arttıkça, sıcak para da arttı

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Sıcak hava arttıkça, sıcak para da arttı

|Hürriyet Gazetesi| |18.08.2010|

 

FARKINDA mısınız? Sıcak hava ve sıcak para adeta birbiriyle yarışıyor.
 

Sıcakların giderek arttığı ve son yılların en sıcak yazının yaşandığı şu günlerde, sıcak para girişi de zirve yaptı.
“Sıcak para” diye adlandırılan “emanet para”, kara kaşımıza ve gözümüze hayran olduğu için gelmiyor. Sıcak para sahipleri Türkiye’ye, en yüksek getiri sağlanan ülkeler arasında olduğu için geliyor.
Parayı getirenler “düşük kur yüksek faiz” olayı nedeniyle ciddi kazanç sağlıyorlar. Özellikle 2010’da sıcak para girişindeki artışın temel nedeni bu.


SON ÜÇ YILIN ZİRVESİNDE
2010’da büyümeye geçişle birlikte, cari açık da tırmanışa geçti. İlk altı aylık verilere göre cari açık bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 181 arttı ve 2010 hedefi olan 18 milyar doları aşarak, 20.7 milyar dolara yükseldi. Yıl sonunda 40 milyar doları bulması bekleniyor. Cari açıktaki artış, son dönemde artan sıcak para girişi ile finanse ediliyor.
Bu yılın ilk altı ayında sıcak para girişi toplam 18.6 milyar dolara ulaştı. Aynı rakam geçen yılın aynı döneminde 5.7 milyar idi.
İMKB verilerine göre, yabancı yatırımcıların İMKB’de sahip oldukları portföy sadece Temmuz ayında 5.6 milyar dolar, ilk yedi ayda ise toplam 8.3 milyar dolar arttı.
Bunun iki temel nedeni var; ilki kurdaki gerileme, ikincisi borsadaki artış nedeniyle yabancı yatırımcının elindeki portföy varlıklarının değerinin, dolar bazında artması.
Bu arada, yurtdışı yerleşiklerin mevduatlarında da ciddi artış var. Merkez Bankası verilerine göre yurtdışı yerleşiklerin 2009 sonunda 3.6 milyar dolar olan TL mevduat toplamı, 2010 Haziran sonunda 7.3 milyar dolara çıktı. Yani altı ayda 2.7 milyar dolar artış gösterdi.
DPT verilerine göre 2009 sonunda 84.8 milyar dolar olan sıcak para stoku, 2010 Haziran sonunda 93 milyar dolara kadar çıktı. Bu da son 3 yılın en yüksek düzeyi.
Özetle, sıcak para değişik enstrümanlarla, devamlı arttı.


SICAK PARANIN RİSKİ
“Sıcak para girişi nasıl bir risk oluşturuyor?” diye merak edenler için açıklayalım.
1. Sıcak para olarak gelen döviz, ülkede döviz arzını artırdığı (döviz bollaştığı) için dövizin TL karşısında değeri düşüyor yani kur geriliyor.
2. Dövizin değeri düşünce, yurtdışındaki malların TL olarak değeri ucuzluyor. Bu da ithalatı artırırken ihracatı yavaşlatıyor. Dış ticaret açığı artıyor (ilk altı ayda dış ticaret açığı bir önceki yıla göre yüzde 94.6 arttı) 2010’da tarihi bir açık bekleniyor.
3. Dış ticaret açığı cari açığı (yani döviz açığını) artırıyor. Başka bir ifadeyle Türkiye’ye gelen (ihracat, turizm vb.) döviz ile çıkan (ithalat ağırlıklı) döviz arasındaki fark artıyor.
4. Döviz açığının karşılanması 1. doğrudan yabancı yatırımla, 2. dış borçla, 3. Merkez Bankası rezervleriyle 4. sıcak (emanet) para ile karşılanıyor.
5. Cari açığın finansmanında en kolay yol sıcak para. Ancak bunun için Türkiye’yi sıcak para açısından cazip hale (sıfır vergi, düşük kur, yüksek faiz gibi) getirmek gerek. Nitekim öyle?
6. Türkiye bu kısır döngü içinde sürekli başa sarıyor ve sıcak para girişi artıyor. Sıcak para getirenler ise Türkiye’ye tek bir çivi dahi çakmadan, getirdikleri paraya yüksek getiri sağlıyorlar. Türkiye cazibesini kaybedince de paralarını alıp başka ülkelere gidiyorlar.
7. Sıcak para geri gidince de ekonomi üzerinde ciddi etkiler oluyor. Döviz yükseliyor, borsa düşüyor, faizler artıyor vb. (örneğin 2001 krizi).
Ağustos sıcağından zaman içinde kurtulacağız ama bu gidişle paranın sıcağı yani sıcak paranın olumsuz etkileri bizi perişan edecek.


YARIN: EURO 7 AYDA YÜZDE 25 GETİRİ SAĞLADI

 


 

Görüntülenme Sayısı