Euro borcu olanlar ‘borç vergisi’ ödeyecek
|Hürriyet Gazetesi| |26.07.2010|
Sadece Euro cinsinden borcu olanlar değil, yabancı ülke parası cinsinden borcu olan diğer işletmeler de bu borçları nedeniyle, ağustos ayında vergi ödeyebilecekler.
NE VERGİSİ VE NEYE GÖRE? Bilmeyenler haklı olarak soracaktır; “Ne vergisi ve neye göre ödenecek?” Hemen açıklayalım; Gelir ya da kurumlar vergisi ödenecek. “Neye göre?” sorusunun yanıtını da verelim; Ortaya çıkan “kur farkı” kazancına göre vergi ödenecek! Şimdi diyeceksiniz ki; “Ne kazancı adamın ya da şirketin zaten borcu var. Borcu olan, bu borçtan dolayı ne kazancı elde ediyor ki vergi ödesin?” Bunu soranlar, ilk bakışta haklı gibi gözüküyorlar. Ancak halk arasında kullanılan “Haklısın ama alacağın yok” sözünde olduğu gibi, haklı gözüküyorlar ama yine de kazanç elde etmiş sayılıp vergi ödeyecekler. Niye mi? Vergi yasaları böyle diyor da onun için!
BİR ÖRNEK Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesinde; “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Bu madde hükmü senetli ve senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir” deniliyor ve izleyen maddelerde de diğer teknik ayrıntılar açıklanıyor. ÖRNEK: 1 Nisan 2010 tarihi itibariyle 1 milyon Euro borcu olan bir mükellef var. Bu borç Haziran 2010 sonu itibariyle ödenmemiştir. Bu durumda, mükellefin; 1 Nisan 2010’da borcunun TL karşılığı: 2 milyon 40 bin TL 30 Haziran 2010’da borcunun TL karşılığı: 1 milyon 921 bin TL FARK: 119 bin TL Bu durumda, 1 milyon Euro’luk borç tutarı değişmediği halde o mükellef, 1 Nisan 2010’da 2.0405 TL olan euronun 30 Haziran 2010’da 1.9217 TL’ye düşmüş olması nedeniyle yaklaşık 119 bin TL “kur farkı” kazancı elde etmiş sayılacak. Bu kazancını da en geç Ağustos ayının 14. günü akşamına kadar beyan edip, hesaplanan geçici vergiyi 17 Ağustos akşamına kadar ödeyecek.
ALACAK VERGİSİ Dolar cinsinden borcu olanlar şanslılar. 1 Nisan 2010 tarihinde 1.5157 TL olan kur, 30 Haziran 2010’da 1.5747 TL’ye yükseldiği için, ortaya kazanç çıkmıyor. Aksine küçük bir zarar çıkıyor. Yen cinsinden borcu olanlar da vergi ödemeyecekler. Öte yandan euro cinsinden alacağı olan mükellefler şanslı iken dolar ve yen cinsinden alacağı olanlar, “kur artışı” nedeniyle “alacak vergisi” olarak, geçici vergi ödeyecekler.
ÖZEL AVANTAJ Önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayımlanması beklenen “Torba Yasa” ile, kur farkı konusunda, TC Merkez Bankası’na “özel bir avantaj” getiriliyor ve döviz cinsinden varlıkları ile alacak ve borçlarını değerlemeye tabi tutmamalarına olanak sağlanıyor. Böyle olunca, “kur farkı” gelir ya da gideri, söz konusu olmayacak. Bize göre, bu ayrıcalıklı bir uygulama oluyor. İleride Anayasa Mahkemesi iptal edebilir. Kur farkı olayında, her üç ayda bir değerleme yerine, borç ödendiğinde kur farkı ile ilgili kayıt yapılması, bu konudaki soruna çözüm olabilir… |