Yazar: Mehmet Emin AKYOL*
I-
GİRİŞ
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 328.
maddesinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde oluşan karın
yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl
süreyle tutulabileceği, bu karın yeni iktisadi kıymetler üzerinden ayrılacak
amortismanlara mahsup edileceği, her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde
kullanılmamış olan karların üçüncü yılın vergi matrahına ekleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu uygulama yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya
kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için sigortadan alınan
tazminat nedeniyle doğan karlar için de mümkün bulunmaktadır (VUK Md. 329).
Satıştan veya sigorta tazminatından
doğan karın yenileme amacıyla pasifte geçici bir hesaba alınması uygulamada
sabit kıymet yenileme fonu olarak adlandırılmakta ve bu işlemin yapılabilmesi;
satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesinin işin mahiyetine göre zaruri bulunması
veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş
olmasına bağlı bulunmaktadır.
Yenileme fonu uygulaması, amortismana
tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde oluşan karın; yenileme
yapılmaması halinde üç yıl sonra vergilenmesini, yenileme halinde ise yeni
kıymetin amortismanının gider yazılmaması suretiyle verginin amortisman
tutarına göre bölümler halinde ödenmesini sağlayan bir vergi erteleme
müessesesidir.
Yenileme fonu
uygulaması öteden beri vergi sistemimizde yer almakta olup yıllardır ilgili
maddelerde herhangi bir değişiklik yapılmamış ve uygulama Hazine ve Maliye
Bakanlığınca özelge bazında yapılan açıklamalarla sürdürülmüştür.
Kısa bir süre önce 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla başta VUK olmak üzere vergi kanunlarında değişiklik yapılmıştır(1). Bu kapsamda VUK’un 328 329. maddelerinde de değişiklik yapılarak, yenileme fonu uygulamasında başta üç yıllık sürenin nasıl hesaplanacağı olmak üzere öteden beri tereddüt ve ihtilaf konusu olan hususlar yasal düzenleme ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Yazıda 7338
sayılı Kanun ile yenileme fonu uygulamasında yapılan değişiklikler ele
alınmıştır.
II- YASAL DÜZENLEME
7338 sayılı
Kanun’un 36. maddesi ile VUK’un 328. maddesinin dördüncü
ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bilanço
esasına göre defter tutan mükelleflerce;
a)
Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi
kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta
işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu
takdirde, satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim
yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Bu süre içinde, satılan
iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin
iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı
takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.