Yenileme Fonu Uygulamasında Yapılan Değişiklikler

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Mehmet Emin AKYOL*

Yaklaşım / Mart 2022 / Sayı: 351

I- GİRİŞ

Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 328. maddesinde amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde oluşan karın yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süreyle tutulabileceği, bu karın yeni iktisadi kıymetler üzerinden ayrılacak amortismanlara mahsup edileceği, her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karların üçüncü yılın vergi matrahına ekleneceği hükme bağlanmıştır. Bu uygulama yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için sigortadan alınan tazminat nedeniyle doğan karlar için de mümkün bulunmaktadır (VUK Md. 329).

Satıştan veya sigorta tazminatından doğan karın yenileme amacıyla pasifte geçici bir hesaba alınması uygulamada sabit kıymet yenileme fonu olarak adlandırılmakta ve bu işlemin yapılabilmesi; satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesinin işin mahiyetine göre zaruri bulunması veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olmasına bağlı bulunmaktadır.

Yenileme fonu uygulaması, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde oluşan karın; yenileme yapılmaması halinde üç yıl sonra vergilenmesini, yenileme halinde ise yeni kıymetin amortismanının gider yazılmaması suretiyle verginin amortisman tutarına göre bölümler halinde ödenmesini sağlayan bir vergi erteleme müessesesidir. 

Yenileme fonu uygulaması öteden beri vergi sistemimizde yer almakta olup yıllardır ilgili maddelerde herhangi bir değişiklik yapılmamış ve uygulama Hazine ve Maliye Bakanlığınca özelge bazında yapılan açıklamalarla sürdürülmüştür.

Kısa bir süre önce 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla başta VUK olmak üzere vergi kanunlarında değişiklik yapılmıştır(1). Bu kapsamda VUK’un 328 329. maddelerinde de değişiklik yapılarak, yenileme fonu uygulamasında başta üç yıllık sürenin nasıl hesaplanacağı olmak üzere öteden beri tereddüt ve ihtilaf konusu olan hususlar yasal düzenleme ile açıklığa kavuşturulmuştur.

Yazıda 7338 sayılı Kanun ile yenileme fonu uygulamasında yapılan değişiklikler ele alınmıştır.

II- YASAL DÜZENLEME

7338 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile VUK’un 328. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;

a) Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.

Görüntülenme Sayısı