VUK Geçici 31. Maddesine Göre ATİK’lerin Yeniden Değerlemesinde, Geçmiş Yıllarda Ayrılmamış Amortismanların Ayrılmış Sayılması ve Elden Çıkarılması Halinde, Bu Birikmiş Amortismanın Nasıl İşlem Göreceği

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Ferhat FAHRAN*

Yaklaşım / Ocak 2022 / Sayı: 349

“Bazıları büyük olarak doğar, bazıları sonradan büyüklük kazanırlar, bazılarını da zorla büyük yaparlar”   W. Shakespeare

 

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. maddesi VUK mevzuatımıza, 7144 sayılı Kanun’un(1) 5. maddesi ile eklenmiştir. Geçici maddede; “Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin taşınmazlarını, Kanunda belirtilen şartlarda değerleyebilecekleri” hüküm altına alınmıştır.

Bu sefer yukarıda anılan maddeye, 7326 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle,  ekleme yapılmış, değerlemenin kapsamı genişletilerek, taşınmazlara ilave olarak ATİK’ler de dahil edilmiştir.  Ayrıca, konumuzun dışında olduğu için, 7144 sayılı Kanun’da DAF üzerinden % 5 oranında vergi alınırken, son yasal düzenlemede bu oranın % 2’ye düşürüldüğünü belirtmekle yetineceğiz. Bunların dışında, değerlemeye ilişkin 7144 sayılı Kanun’daki düzenlemeler, 7326 sayılı Kanun’da aynen geçerliliğini korumuştur.

7144 sayılı Kanunla VUK’a eklenen geçici 31. maddenin uygulamasına ilişkin olarak 500 Seri No.lu ve 7326 sayılı Kanunla geçici 31. maddesine eklenen fıkraya ilişkin de, 530 Seri No.lu VUK Tebliğleri yayımlanmıştır.

Bilindiği üzere, yeniden değerlemeye ilişkin söz konusu uygulama tebliğlerinde, binalar ve taşınmazların değerlemesinde, iktisadi kıymetin aktife girdiği tarihi takip eden ayın Yİ-ÜFE endeksi ile Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki ayın Yİ-ÜFE endeksi dikkate alınarak değerleme katsayısı saptanır. Saptanan bu değerleme katsayıları ile iktisadi kıymetlerin aktifteki kayıtlı değeri ve birikmiş amortismanı çarpılarak, değerlenmiş bedeli bulunur.

Ancak, mükellefler, amortisman ayırmak konusunda ihtiyariliğe ve iktisadi kıymetin faydalı ömür süresini aşmaması kaydıyla, daha düşük oranda amortisman ayırma imkanına sahiptirler. Bu durumda olan iktisadi kıymetler için, gerek 500 ve 530 Seri No.lu VUK Tebliğlerde olsun, gerekse enflasyon düzeltme tebliğlerinde olsun, iktisadi kıymetin yeniden değerlemesinde, söz konusu ayrılmamış veya eksik ayrılmış amortismanların tam ayrılmış gibi sayılacağı açıkça belirtilmiştir.

Öte yandan, bilindiği üzere, amortisman ticari bilanço kârının tespitinde bir gider unsurudur. Dönemsellik ilkesine göre, yasal gider veya zarar yazılır. Döneminde gider veya eksik gider yazılmış amortismanların, yeniden değerleme nedeniyle ayrılmış gibi işlem görmesi sonucu muhasebe kayıtlarına göre, gider veya zarar olarak işlem görmesine rağmen, dönemsellik ilkesi sonucu K.K. EDİLMEYEN GİDERLERDİR.

İşte makalemizin konusunu; K. K. EDİLMEYEN GİDERLER mahiyetinde olan ve 257- Birikmiş Amortismanlarda yer alan, söz konusu bu amortismanların, iktisadi kıymetin elden çıkarılmasında nasıl işlem göreceği ve yapılması gereken muhasebe kayıtları oluşturmaktadır. Şimdi bu açıklamalarımızı örnek olaylar üzerinden somutlaştırmaya çalışalım.

II- ÖRNEK OLAYLAR VE DEĞERLENDİRMELERİMİZ

7338 sayılı Yasa ile VUK’a getirilen düzenlemelerle, mükelleflerin seçimine bağlı olarak, bir defaya mahsus veya sürekli yeniden değerleme yapma hak…

Görüntülenme Sayısı