Yazar: Fırat İNSEL*
I-
GİRİŞ
Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesinin
7. fıkrasında, saklamakla yükümlü olunan defter be belgelerin; yangın, su
baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni
saklama süresi içinde ziyaa uğraması halinde, öğrenildiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden bir
belge istenebileceği, bu davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü
delillerin toplanmasını emredebileceği hükmü yer almaktadır.
Bu düzenleme çerçevesinde, yangında
defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin, olayı tevsik eden belgelerle
(itfaiye raporu, vb) birlikte yetkili mahkemeye başvurulması ve zayi belgesi
alınması gerekmektedir.
Zayi belgesi talebi, ticari işletmenin
bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’nden istenir.
Mahkemeye müracaat ederken hangi
defter ve belgeler için zayi belgesi istenildiği belirtilmelidir. Mahkeme
tarafından vuku bulan olayın mahiyetine göre gerekli belgeler (örneğin itfaiye
raporu) talep edilmekte olduğu için söz konusu belgeleri müracaat esnasında
mahkemeye sunmak gerekli olmaktadır. Ayrıca yangın çıkması sonucu defter ve
belgelerin yandığı durum için alınacak itfaiye raporunda yanmış ve okunamaz
hale gelmiş defter-belgeler ile ilgili tespitlerin (nev’i, seri-sıra no, cilt
adedi ve boş veya kullanılmış olma durumu) raporda yer almasının sağlanması
yerinde olacaktır. İlave olarak hizmet ilişkisi sebebi ile bu afet esnasında
zayi olan belgelerin neden bu mahalde bulunduğunu da ayrıca ispat etmesi
bakımından hizmet sözleşmesi vb. belgelerin de mahkemeye başvuru
evraklarına eklenmesinde yarar olacaktır.
Başvuru süresi olan 15 günlük süre hak
düşürücü süredir. Kanun gereği öğrenilme tarihinden itibaren 15 gün içinde
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmalıdır.
II-
VERGİSEL AÇIDAN ZAYİ BELGESİ
Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 4 no.lu bendine göre, defter ve belgelerin vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir nedenle “ibraz edilmemesi”, re’sen takdir nedenidir.
Defter ve belgelerin ibraz edilmemesi
aynı zamanda vergi ziyaı ve usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirmektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinde
mücbir sebep hallerine yer verilmiş olup, söz konusu madde kapsamında;
– Vergi ödevlerinin yerine
getirilmesine engel yangın ve
– Sahibinin iradesi dışındaki sebepler
dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması
halleri mücbir sebep hali olarak kabul
edilmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 15. maddesinde,
13. maddede sayılan mücbir sebeplerden herhangi birinin vuku bulması durumunda
mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat ve tevsik edilmesi
şartıyla vergi sürelerinin işlemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, Maliye
Bakanlığı yangın sebebiyle mücbir sebep ilan etmediği sürece, arşivde yanan
evrakların durumunun belgelenebilmesi için bu hususun ispat ve tevsik edilmesi
gerekmektedir.
Öte yandan yangın durumu malum olsa
dahi, bu durumun vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olduğunun ve
mücbir sebep süresinin ilgililerce tevsiki gerekir. Genel bir afet bütün
mükellefler için mücbir sebep sayılmayabilir. Afetin, mükellefin vergi ödevini
yapmasına engel olacak bir afet olduğunun tevsiki gerekir.
Vergi Usul Kanunu’nun 373. maddesinde,
mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve
ispat olunursa vergi cezasının kesilmeyeceği hükmü yer almaktadır.
KDV Uygulama T…