Yazar: M. Vefa TOROSLU*
I- GİRİŞ
Bankalar finansal sistemin temel kurumlarından biridir. Bankaların en
temel işveli ise finansal sistem içerisinde finansal aktörler arasındaki aracılık
fonksiyonunu yerine getirmektir. Bankalar bu fonksiyonları ile hem finansal
sistem içerisinde para aktarım mekanizmalarından biri olan krediler yoluyla
ekonomide kaynakların etkin dağıtılmasını sağlarlar hem de bir işletme olarak
kârlarını maksimize etmeye çalışırlar.
Finansal sistem dinamik bir yapıya sahiptir ve aktörler arasında rekabeti
gerektirir. Bu rekabet sonucu aktörlerin finansal sisteme yeni ürünler
sunmaları zorunlu hale gelir. Bu zorunluluk içerisinde bankaların finansal
tüketicileri sundukları ürünlerden biride tüketici kredileridir.
II- KREDİNİN TANIMI VE UNSURLARI
Kredi, Latincede inanma, güven
anlamını taşıyan “credere”
sözcüğünden gelmektedir[1].
Kredi genel olarak; belirli bir süre sonra ödeme vaadi ile mal, hizmet ve para
cinsinden satın alma gücünün sağlanması veya var olan satın alma gücünün
belirli bir zaman sonra geri alınmak üzere başka bir kimseye devredilmesidir[2].
Bankacılık açısından kredinin tanımı
ise; kredi değerliliği konusunda bir karara ulaşabilmek için gerekli ve ilgili
görülen çeşitli bilgi ve etkenlerin değerlendirilmesi sonucunda kredi talebinde
bulunan bir gerçek ya da tüzel kişiye, yasalar ve banka kredi politikası göz
önünde bulundurularak, ihtiyaca uygun düşecek tutar ve vadede para, garanti
veya kefalet vermek şeklinde tanınan olanak ya da limittir[3].
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48.
maddesine göre; bankalarca verilen nakdi krediler ile teminat mektupları,
kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayrinakdi krediler ve bu
niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası
araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette
verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş
nakdi krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayrinakdi
kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar,
vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle
üstlenilen riskler, ortaklık payları ve BDDK tarafından kredi olarak kabul
edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın kredi sayılır.
Bankacılıkta kredinin zaman (vade), güven, risk ve gelir olmak üzere dört
temel unsuru bulunmaktadır. Bu unsurlar aşağıda belirtilmiştir[4].
Zaman (Vade) Unsuru: Banka tarafından ödünç verilen paranın veya sağlanan
itibarın belirli bir süre sonra iadesi gerekmektedir. Bu sebeple, kredide zaman
unsuru oldukça önemlidir. Çünkü vade uzadıkça belirsizlik artmakta,
belirsizliğin artması ise kredinin riskini artırmaktadır.
Güven Unsuru: Kredi verilmesi uygun bulunan gerçek veya tüzel kişi…