E-Yaklaşım / Eylül 2024 / Sayı: 381
I- GİRİŞ
Çalışma hayatının en büyük kanayan yaralarından olan kayıt dışı çalışmanın önüne geçmek amaçlı olarak uygulamada olan usullerden biri de kolluk kuvvetlerinin trafik denetimlerinde cezai işlem uygulanan ticari araç sürücülerinin bilgilerini Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi sonrası trafik cezası kesilen sürücünün kullandığı ticari aracın sahibi durumunda olan işletmede bahsi geçen sürücünün sigortalılığının bulunmaması gerekçesiyle SGK’nın ilgili işletmeye kayıt dışı işçi çalıştırmasından kaynaklı idari para cezası uygulaması yöntemidir. Bu gibi durumlarda SGK tarafından sürücü adına en azından trafik cezasının uygulandığı tarih itibariyle de 1 günlük sigortalılık sağlanmakta araç sahibi işletmeye de idari para cezaları tahakkuk ettirilmektedir. Bu kapsama, şahıs işletmelerinin veya tüzel kişi işletmelerin minibüs, servis, çekici, kamyon, kamyonet gibi tüm araçları girmektedir. Son yıllarda, ticari araç sahiplerince eşe dosta emanet olarak verdiklerini iddia ettikleri araçlardan kaynaklı SGK’ca tahakkuk ettirilen idari para cezalarına yönelik çok fazla itiraz söz konusu olup bu itirazların bir çoğu SGK tarafından yersiz olduğu değerlendirilerek reddedilmekte itirazında ısrarcı olanlar nedeniyle konu bu kez mahkeme safhasına kadar uzayabilmektedir.
II- YASAL MEVZUAT VE KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 11.11.2015 tarihli kayıt dışı istihdam ile mücadele konulu 2015/25 sayılı genelgesinin ticari araçların trafik cezaları başlıklı 1.2.9.11. maddesinde “Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan trafik denetimleri sonucu, trafik idari para cezası karar tutanağı düzenlenerek sürücüye yüzüne karşı tebliğ edilen ve kullanım amacı ticari olan araçların aracın plakası, sürücünün T.C. Kimlik Numarası, sürücünün adı ve soyadı, cezanın düzenlendiği yer, cezanın düzenlendiği il, ilçe, cezanın düzenlendiği birim ve cezanın düzenlendiği tarih bilgilerinin elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi gerekmektedir“ denilmektedir. Aynı genelgede Ticari Olarak Tescili Yapılan Araçlar başlığı altında; 18.07.1997 tarihli ve 23053 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 3. maddesinde; Şoförün, karayolunda, ticari olarak tescil edilmiş bir motorlu taşıtı süren kişi; hizmetlinin, araçlarda, sürücü hariç, araç veya taşıma hizmetlerinde süreli veya süresiz çalışan kişiler ile iş makinelerinde sürücüden gayri kişiler olduğu, 28. maddesinde; bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahiplerinin, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetinde oldukları, aynı yönetmelikte; araçların tescil işlemlerinin; araç sahiplerinin, kanuni temsilcilerinin, vekillerinin veya kamu kurum veya kuruluşları ile tüzel kişiliklerce yetkilendirilen kişilerin müracaatları üzerine aşağıdaki usul ve esaslar doğrultusunda yapılacağı; Araçların tescillerinin, tescil edilen araçlara ait araç tescil belgesinin ve motorlu araç trafik belgesinin düzenlenmesinin, kişiselleştirilmesinin, kişiselleştirilen belgelerin basımının ve ilgililerine elden veya posta aracılığı ile teslimi işlemlerinin Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılacağı, Tescili yapılan araçlar için düzenlenen ve bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-3’teki “Araç Tescil Belgesi” ile Ek-4’teki “Motorlu Araç Trafik Belgesi”nin “Onaylayan” bölümlerinin yetkili personel tarafından sicil numarası yazılmak suretiyle imzalanacağı, belgelerde yer alan bütün bilgilerin silinti ve kazıntı olmaksızın bilgisayar ortamında doldurulacağı, Sefer görev emirlerine tabi araçlara, trafik tescil şube veya bürolarınca yapılacak işlemlerin bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-5’teki talimata göre yapılacağı, Tescili yapılan araçlar ve sahiplerine ilişkin bilgiler ile sonradan araç üzerinde yapılan her türlü işlem ve değişikliklerin trafik tescil kuruluşlarınca derhal bilgisayar ortamına aktarılacağı ve yapılan işlem ve değişikliğe dair bilgi ve belgelerden Emniyet Genel Müdürlüğü’nce gerekli görülenlerin tescil dosyasına konulmak üzere aracın kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşuna postayla veya elektronik sistemle gönderileceği, hususlarına yer verilmiştir. Bu itibarla Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yönetmelik hükümlerine göre ticari olarak tescil işlemleri yapılarak bilgisayar ortamına aktarılan, araçların araç tescil belgesi bilgilerinin elektronik ortamda veya manuel olarak Tebliğ Eki formatına uygun olarak sosyal güvenlik il müdürlüklerine/merkezlerine gönderilmesi gerekmekte olduğu hususuna yer verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu, yukarıda geçen mevzuat hükümleri çerçevesinde kendisine iletilen bilgileri, 2025/15 sayılı genelgenin 1.2.14.4. maddesi altında yer alan Bakanlıkça Yapılan Denetimlerde Cezai İşlem Uygulanan Firmalar/İşleticiler 26.09.2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10.7.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında yapılan yol kenarı denetimlerinde; cezai işlem uygulanan firmaya/işleticiye ait “Vergi Numarası/T.C. Kimlik Numarası, Ticaret Unvanı Adı-Soyadı” ve tespit edilebilmesi halinde söz konusu işletici tarafından çalıştırılan şoförün “T.C. Kimlik Numarası, Adı-Soyadı” bilgileri ile “Denetimin Yapıldığı Tarih” bilgilerinin Bakanlıkça sağlanan web servis ya da başka bir elektronik ortamda sorgulamaktadır.
Yapılan sorgulamada ticari araç sürücüsünün ruhsat sahibi işletmenin sigortalısı olmaması durumunda; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan trafik denetimleri sonucu düzenlenen trafik idari para cezası karar tutanakları ile ilgili olarak, tutanak tarihi, “işe başlama tarihi” olarak kabul edilip gerekli işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlere de kısaca değinecek olursak; İşe başlama tarihi olarak değerlendirilen tarih itibariyle ruhsat sahibi kişi ya da işletmenin Sosyal Güvenlik Kurumu’nda işyeri dosyasının bulunmaması durumunda işyeri dosyası tescili yapılacak olup işveren hakkında tescilli işyeri bulunamaması nedeniyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 102/b maddesinde geçen;