Yazar: Ufuk ÜNLÜ*
I-
GİRİŞ
Pay senetleri borsada işlem gören
anonim şirketlerde halk, pay sahibi olarak genel kurullara en düşük düzeyde
katılmakta, genel kurul birçok zaman az sayıda pay sahibi ile toplanmaktadır.
Toplumsal etkileri olan ve halka açık şirketlerin işlevlerini görmelerini
engelleyen bu durum, güç boşluğu sorununa neden olmaktadır. 6102 sayılı Kanun
bu durumu önleme adına, elektronik oy kullanımı, zorunlu web sitesi ve
özellikle bağımsız temsilci düzenlemelerini getirmiştir. Ayrıca oy hakkında imtiyazın
sınırlandırılması ve eşit işlem ilkesi ile de pay sahipleri demokrasisinin
gelişmesinde olumlu ve önemli rol oynanmıştır.
Bu çalışmada, pay sahipleri demokrasisinin
sağlanmasına yönelik düzenlemeler olarak değerlendirilen; elektronik oy
kullanımı, zorunlu web sitesi, bağımsız temsilci, oy hakkında imtiyazın
sınırlandırılması ve eşit işlem ilkeleri ele alınacak ve bu düzenlemelerin pay
sahipleri demokrasisine katkıları değerlendirilecektir.
II-
PAY SAHİPLERİ DEMOKRASİSİNİN SAĞLANMASINA YÖNELİK DÜZENLEMELER
Pay sahibinin genel kurulda temsili önemli bir konudur. Mülga Ticaret Kanunu’nda, oy hakkında temsil tamamıyla Borçlar Kanunu’nun temsil hükümleri çerçevesinde çözülmüştü. Senede bağlanmamış paylar ile nama ve gerçek nama yazılı senetlerde, pay sahibinin verdiği temsil belgesine dayalı doğrudan temsil, hamiline yazılı senetlerde ise zilyetlik temelinde dolaylı temsil söz konusuydu. “Hamiline yazılı bir pay senedinin zilyedi bulunduğunu ispat eden kimse şirkete karşı rey hakkını kullanmaya yetkilidir” kuralı ise bir inanç işlemi yanında esasında örtülü bir şekilde, bankalara tevdi edilen hamiline hisse senetlerine ilişkin oy hakkına yönelik bir temsil kuralıydı. Ancak Türkiye’de Avrupa’nın aksine bu tür tevdiler yaygın olmadığından kural, bankaların sanayiye egemen olmaları sakıncası yönünden ele alınmamış ve tartışılmamıştı. Mülga Kanun, oy hakkının temsilci aracılığıyla kullanılması halinde oy sahibinin talimatları hakkında herhangi bir hükme yer vermemişti. Soruna Borçlar Kanunu anlayışıyla yaklaşmanın doğal sonucu olarak, genel kurullarda büyük güç boşluğu oluşmaktaydı.
Ülkemizde bu durumu önlemeye yönelik
düzenlemeler 6102 sayılı Kanun ile yürürlük kazanmıştır. Aşağıda ayrıntıları
açıklanan maddeler, oy hakkında temsili artırmayı amaçlayan, pay sahipleri demokrasisinin
uygulanmasına yönelik düzenlemeler olarak kabul edilmektedir.
A- ELEKTRONİK OY KULLANIMI
6102 sayılı Kanun ile getirilen yeniliklerden
biri de, şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla,
sermaye şirketlerinde yönetim kurulu ve müdürler kurulunun tamamen elektronik
ortamda yapılabilmesi ve bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir
toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da
toplantıların icra edilebilmesidir.
Genel kurul toplantılarına elektronik
ortamda katılım, 6102 sayılı Kanun’un teknolojik gelişmeleri hukuka yansıttığı
önemli konulardan biri olarak değerlendirilmektedir(1). Zira anılan Kanun
öncesi dönemde elektronik katılıma olan ihtiyaç aşikârdı. Her geçen gün daha
fazla uluslararası nitelik kazanan piyasalarda yatırımcıların geniş bir coğrafi
alana yayılması sonucu şirket ve pay sahiplerinin farklı ülkelerde ikamet
ediyor olmaları da pay sahiplerinin genel kurullara katılmaları önünde engel
teşkil etmiş ve genel kurullara katılamayan pay sahiplerinin haklarından mahrum
bırakılmaları sonucunu doğurmuştur(2).
Elektronik ortamda genel kurul, 6102 sayılı Kanun’un 1527. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, genel kurullara elektronik ortamda katılma, öneride bulunma, görüş açıklama ve oy verme, fizikî katılmanın ve oy vermenin bütün hukuki sonuçlarını doğurmaktadır. Elektronik ortamda oy kullanabilmek için, şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması, ortağın bu yolda istemde bulunması, elektronik ortam araçlarının etkin katılmaya elverişliliğinin bir teknik raporla ispatlanıp bu raporun tescil ve ila…