Yazar: Ahmet EROL*
I-
GİRİŞ
İçinde
bulunduğumuz yüzyıl bilgi çağıdır. Bilgi, önceki yüzyılda olduğu gibi zaman
içinde değişen bir unsur olmaktan çıkmış, anlık ve geometrik siber hızla değişen
bir yapı kazanmıştır. Bireylerin değişen bilgiye yetişmeleri ancak kendilerini
sürekli ve devingen biçimde yenilemeleri ile olanaklı duruma gelmiştir. Özellikle
sermayeden ziyade mesleki bilgi ve becerileri ile kazanç elde eden doktor,
avukat, mali müşavir, yeminli mali müşavir, denetçi, öğretimüyesi, eğitimci vb.
serbest meslek erbabının sağlıklı, sorunsuz ve güvenilir biçimde mesleklerini sürdürmeleri
ancak bilgilerini sürekli güncel tutmaları ile olanaklıdır. Kendisini sürekli
yenilemeyen bir doktor, saliseler içinde siber hızda değişen ve artan bilgi yığınlarının
altında kalarak ya mesleği bırakır ya da eksik veya eski bilgi nedeniyle istemeden
de olsa işleyeceği mesleki kusur ile hastalarına zarar vermek suretiyle yargılanır
duruma gelir. Aynı şey diğer tüm serbest meslek dalları için de geçerlidir.
İşte bu zorunluluklar nedeniyle bilgisini sürekli biçimde güncel tutmak isteyen
serbest meslek erbabının gerek mesleki hukuki düzenlemelerin zorunlulukları ile
gerekse gönüllü olarak çeşitli bilgi güncelleme eğitimlerine katılmaları
ve/veya mesleklerini yaparken ortaya çıkabilecek risklere karşı kendilerini
mesleki yönden sigortalamaları karşılığı ödedikleri parasal tutarların mesleki
kazançlarının tespitinde gider olarak muhasebe kayıtlarına dahil edip
edemeyecekleri yazımızda ele alınacak ve tartışılacaktır.
“Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır.” (GVK Md. 66/1.). Mutadlık hem devamlılık hem de bir kişinin geçimini yaptığı meslekten sağlamasını bir arada ifade eden bir kavramdır. “Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” (GVK Md. 65/2.) “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.” (GVK Md. 65/1.)
Serbest meslek faaliyetini kendi adına
yapan kişi serbest meslek erbabıdır.
Doktor, diş hekimi, psikolog, avukat, mali müşavir, yeminli mali müşavir, ressam,
heykeltraş, şarkıcı, müzisyen vb. günlük yaşantıda karşılaştığımız en yaygın
serbest mesleklerdir. Bu mesleklerin çoğu verilen hizmetin özelliği gereği
doğrudan insan yaşamına eylemli ve/veya hukuki olarak etkide bulunurlar. Dolayısıyla
bu kapsamda verilen hizmetlerin bilimsel, hukuki ve eylemli olarak doğru ve
güncel olmaları yaşamsal önemdedir. Örneğin bir kalp doktorunun okuldan mezun
olduğu günden sonraki dönemde gelişen ve değişen bilgilerden habersiz biçimde
hizmetini sürdürmesi, ona başvuran hastaları yönünden yarar yerine zarar verici
ya da boş (terk edilmiş) tedavilerle zaman yitimine yol açıcı olabilir. Günümüzde
hemen her alanda bilgi üretimi siber hızda değişim, gelişim ve artış göstermektedir.
Mesleğini güncel ve en yeni bilgilerle yapmak isteyen insanların işi gerçekten
artık hiç de kolay değildir. Sürekli değişim için de olan bilgi yığınlarının
altından kalkmak, onların içinden en doğru ve işe yarayan bilgileri ayıklayıp
öğrenmek, doğru bilgiye tam ve zamanında erilmek gerçekten hem zor hem de ciddi
maliyettir. Kendisini sürekli güncel kılmak isteyen meslek mensuplarının işi
artık hiç kolay değildir. Bu zorluk, hem yeni bilgilere erişim, onları öğrenip
özümseme ve uygulama hem de bunların maliyetlerini karşılamayı birlikte
içermektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda
(GVK) “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işler” serbest meslek faaliyeti
olarak tanımlansa da, günümüzde serbest meslek faaliyetini etkili, verimli ve
yararlı biçimde yapmak için çok ciddi sermayeyi gerektiren bilgi yatırımları
yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Aslında hemen her serbest meslek erbabı, büyük
beşeri sermaye depolanmış bir varlık niteliğindedir. Örneğin günümüzde dünya çapında
tanınırlığı olan bir tıp fakültesinde tıp eğitimi alınması adeta orta karar bir
şirketin sermayesinden bile daha fazlaya mal olmaktadır. Dolayısıyla GVK’da
sermayeden ziyade denilse de günümüzde özellikle bazı serbest mesleklerin eğitimi
çok ciddi parasal tutarları gerektirmektedir. Eş bir söyleyişle, bazı serbest meslek mensuplarına (doktor,
diş hekimi vb.) depolanmış sermaye beşeri anlamda gizil sermayedir ve aslında
bunun üzerinden bu meslek mensuplarının amortisman ayırmaları ve hatta yeniden
değerleme yapmaları gerekir. Bu hususlar henüz Türk Vergi Hukuku’nda yer
almamış olsa da bunun yapılacak ilk vergi yenileştirmesi sırasında gündeme
alınması kaçınılmazdır.
Serbest meslek erbabının okuldan mezun olup yapacakları mesleğin g…