Kripto Parada Vergi Sorunsalına İlişkin Önermelere Genel Bakış

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

 

Yazar: Fırat İNSEL*

 

E-Yaklaşım / Şubat 2025 / Sayı: 386

 

 

I- GİRİŞ

 

Kripto para mal ve hizmet değişiminde değer ve değişim aracı olan para, kendisine atfedilen ekonomik bir değer taşır. Para sayesinde ise varlıkların değeri ölçülebilmekte, likidite sağlanmakta ve varlık değerleri korunabilmektedir. Ancak kripto paraların ulaştığı piyasa değeri ve hacmine rağmen, sanal paralar henüz devletlerce basılan paraların (özellikle sağlam paralar) yerini alamamıştır. Bunun nedenleri; sanal paranın yaratılması, saklanması ve el değiştirmesine olan güvenin henüz merkez bankaları düzeyine erişememesidir. Ülkelerin para birimi tanımlarına bakıldığında, kripto paraların uluslararası sistemde mevcut paralara benzemediği görülmektedir. 32 sayılı Karara göre, “banknot şeklindeki bütün yabancı ülke paraları efektif, efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtalar ise döviz (kambiyo)” olarak tanımlanmaktadır. Kripto paralar bu tanımlara uymamakta, kambiyo mevzuatı dışında da kripto veya sanal para herhangi bir yasal düzenlemede yer almamaktadır.

 

Birçok ülke, kripto paraların alım-satımı ile mal ve hizmet alımında kullanılmasına imkân vermektedir. Ancak birçok ülke risklerine vurgu yapmakla birlikte, kripto varlık kullanımının yasal olmadığı ifade edilmemekte, bunlardan elde edilen kazançlarla ilgili vergileme rehberleri yayımlanarak yasallıkları açık açık veya zımni olarak kabul edilmektedir.

 

Bu yaklaşımlar çerçevesinde dolaysız vergilerde vergiyi doğuran olay, kripto paranın oluşumu (kripto madenciliği veya ihraç) veya alım-satımı ile ortaya çıkmaktadır. Birçok ülkede kripto madenciliğinden sağlanan sanal paraların iktisabı vergiyi doğuran olay olarak sayılmakta ve bunların piyasa değeri esas alınarak gelir (gerçek kişi veya kurum) elde edilmiş sayılmaktadır. Madencilik dışında sanal bir paranın elden çıkarılması da vergiyi doğurmaktadır. Örneğin başka bir para birimine çevirme, dijital varlık veya bir mal-hizmet alımı amacıyla takası vergiyi doğurmaktadır.

 

Düzenleme yapılana kadar 17.03.2018 tarihli yazımda da belirttiğim gibi Gelir Vergisi Kanunu (“GVK”) sistematiğine göre bir gelirin vergilenebilmesi için Kanundaki 7 gelir unsurundan biri arasında olması nedeniyle, kripto paralardan elde edilen gelirler gelir vergisinin konusuna girmemektedir. İlaveten, gerçek kişilerin bir ödeme aracı olan paraları elde tutmalarından (ister yerli ister yabancı olsun) kaynaklanan değer artışları vergiye tabi değildir. Dolayısıyla, kripto finansal varlıkların alım-satım gelirinin vergiye tabi olmadığı ve Bitcoin gibi varlıklardan sağlanan gelirlerin vergi ve diğer kanunlarda değişiklik yapılmadan vergilenmesinin yasal dayanakları eksik olacaktır.

 

Kripto varlıklara iki ayrı vergi geliyor. Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemesinin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı, kripto paraya birisi BSMV gibi düşük oranlı bir işlem vergisi getirmeyi planlıyor. Edinilen bilgilere göre bu vergi kripto piyasasını ürkütmeyecek tutarda olacak. Ancak bununla sınırlı kalınmayacak. Tıpkı tahvil, borsa gibi menkul sermaye iradı sayılması gerektiği düşünülen kripto varlıklarda kazancın yurtdışına kaçışını önlemek için tevkifat yani vergi kesintisi yoluyla vergi getirilmesi düşünülüyor. Böylece kazancını yurtdışına kaçıranlara beyanname verme, gelirini beyan etme zorunluluğu getirilmiş olacak. Ancak tevkifat yani vergi kesintisi oranı sıfır olacak.

 

Kripto paralara vergi konusu tüm dünyada tartışılıyor. Başta ABD olmak üzere büyük devletlerin vergi almaya başlaması başta dolar ve Euro olmak üzere rezerv paralar için tehdit oluşturan kripto varlıklardan vergi alınması için öncelikle tanımlanması gerekiyor. ABD gibi ülkelerde yasadışı yolla bile olsa elde edilen kazancın vergisi kişisel olarak beyanname ile beyan edilip ödendiği için kripto paradan elde edilen gelir kısmi de olsa vergileniyor. Ancak Türkiye gibi kişisel beyanname ile vergisini ödemediği (çalışanların iş yeri bu işlemi yapıyor) ülkelerde bu alandan elde edilen gelir neredeyse hiç vergilenmiyor.

 

II- GÜNCEL TANIMLAR VE BAŞLIKLAR

 

Türkiye’de kripto paralar Merkez Bankası tarafından yayımlanan ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına dair Yönetmelik’te kripto varlık; itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlık şeklinde tanımlandı.

 

Konuyla ilgili Sermaye Piyasası Kurulu da bir çalışma yaparken kripto varlıkların yasalarla düzenlenmesinin diğer tarafı Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı da önemli bir çalışma yürütüyor. Çalışmaya dair ilk haberi Ondokuzmayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat BATI sosyal medyadan duyurdu. BATI, kripto için Gider Vergileri Kanunu’na bir tür işlem vergisinin ekleneceğini diğer yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesi uyarınca Menkul Sermaye İradı olarak değerlendirilen kripto paranın stopaj yani vergi kesintisi yoluyla vergilendirileceğini yazdı.

 

Öncelikle vergi mevzuatı düzenlemesi için Sermaye Piyasası Kurulu’nun sermaye piyasaları açısından yasal sınırları belirleyeceği düzenleme beklenecek. Gelir İdaresi Başkanlığı, kripto paraya birisi şu anda oranı yüzde 5 olan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) gibi düşük oranlı bir işlem vergisi getirmeyi planlıyor. Edinilen bilgilere göre bu vergi kripto piyasasını ürkütmeyecek tutarda bindelerle ifade edilecek düzeyde olacak. Ancak bununla sınırlı kalınmayacak. Tıpkı tahvil, borsa gibi menkul sermaye iradı sayılması gerektiği düşünülen kripto varlıklarda kazancın yurtdışına kaçışını önlemek için tevkifat yani vergi kesintisi yoluyla vergi getirilmesi düşünülüyor. Böylece kazancını yurtdışına kaçıranlara beyanname verme, kazancını beyan etme zorunluluğu getirilmiş olacak. Ancak tevkifat yani vergi kesintisi oranı sıfır olacak.

 
Görüntülenme Sayısı