Yazar: Cihan TEKİN*
I-
GİRİŞ
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
12. maddesine göre, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan
kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları
borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç
katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. Mezkur
Kanun’un 11. maddesine göre, öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler
ile örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve
benzeri giderlerin kurum kazancının tespiti sırasında indirilmesine izin verilmemiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
6. maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde
ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının
tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun 38. maddesinde; “Bilanço
esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve
başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce:
1-
İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2-
İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari
kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun
değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine
uyulur.” hükmüne
yer verilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
12. maddesine göre kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan
kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları
borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç
katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11.
maddesinde, kurum kazancının tespiti sırasında indirilmesine izin verilmeyen
giderler topluca sıralanmıştır.
“11.1. Öz sermaye üzerinden ödenen
veya hesaplanan faizler
11.2. Örtülü sermaye üzerinden ödenen
veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler
…”
Bu makalemizde
katılım bankalarından sağlanan kredilerin örtülü sermaye karşısındaki durumu
ele alınacaktır.
II-
KATILIM BANKASI VE İŞLEYİŞİ
Katılım bankacılığı, tasarruf sahiplerinden toplanan
fonları faizsiz finansman prensipleri dâhilinde ticaret ve sanayide
değerlendiren, neticesinde oluşan kâr ve zararı tasarruf sahipleriyle paylaşan
bankacılık sistemidir(1).
Katılım bankaları
tüm bankacılık faaliyetlerini faizsiz bankacılık prensiplerine uygun olarak
gerçekleştirmektedir.