İşyeri ve İşletme Yetki Nisap Değerlendirmesinde Dikkate Alınması Gereken Hususlar

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Çetin SONKAYA*

E-Yaklaşım / Haziran 2024 / Sayı: 378

I- GİRİŞ

Toplu iş sözleşmesinin imzalanması için yetkili işçi sendikasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Bakanlık) teşkilatınca belirlenmesi gerekir. Yetki tespit sürecinde işverenin pasif olduğu düşünülse de işverenin iş ve sosyal güvenlik mevzuatındaki yükümlülüklerini yerine getirilmesindeki hassasiyet yetki tespit işlemlerinin doğruluk ve güvenirliği açısından önem arz etmektedir.

Yetkili işçi sendikasının belirlenmesinde mevzuat ve tecrübe edilen sorunlar dikkate alınarak mevzuat riskinin yönetilmesine katkı sağlamak üzere çalışmamızda; toplu iş sözleşmesi taraflarınca işyeri ve işletmede çalışan işçi ve sendikalı işçilerin sayılarının belirlenmesi yönetim sürecinde dikkate alınması gereken hususlar senaryolar üzerinden somutlaştırılmaya çalışılacaktır.

II- KAVRAMSAL ÇERÇEVE: TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ VE YETKİSİ

Toplu iş sözleşmesi akdedilme sürecinde “yetki” ve “ehliyet” iki farklı kavramdır. Toplu görüşme sürecinde yer alabilme mücadelesinde bu iki önemli kavramın izahı önemlidir.

A- TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA EHLİYETİ

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve uygulama mevzuatında açıkça “Toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti” tanımı yapılmamakla birlikte 6356 sayılı Kanundaki toplu iş sözleşmesi tanımı([1]) esas olmak üzere toplu iş sözleşmesi yapma ehliyeti; işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene tanımış bir haktır.

Toplu iş mevzuatında işçi tarafını temsilen toplu iş sözleşme yapma ehliyeti sadece “işçi sendikası” ile sınırlandırılmıştır. Bu usulde, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işyeri ve işletmede çalışan işçilerin ve işçi konfederasyonların toplu iş sözleşme ehliyeti bulunmamaktadır.

Toplu iş mevzuatımızda işveren tarafı için toplu iş sözleşmesi ehliyet tanımlamasında, 6356 sayılı Kanun’un 2. maddesindeki “sendika üyesi olmayan işveren” ifadesi esas olmak üzere; sendika üyeliği bulunmayan işveren toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahiptir.

B- TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YAPMA YETKİSİ

Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41. maddesinde belirtilen koşulları sağlayan toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetine sahip kişi veya kuruluşlara mevzuatın öngördüğü usul ve esaslar dairesinde toplu görüşme sürecini başlatma ve toplu iş sözleşmesi sürecini yürütmeyi sağlayan temsil kabiliyeti olarak tanımlanabilir.

6356 sayılı Kanun hükümleri incelendiğinde; toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin toplu pazarlık çağrısı yapılmasından toplu iş sözleşmesi imzalanmasına kadar süreçte tanımlanmış hakların kullanılmasında önkoşul olduğu görülmektedir.

III- TOPLU İŞ MEVZUATINDA YETKİ KOŞULLARI

A- İŞÇİ TARAFI İÇİN YETKİ KOŞULLARI

6356 sayılı Kanun’un 41. maddesinin ilk fıkrasında işçi sendikasının toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için ülke barajı ve işyeri barajı olarak adlandırılacak yetki nisabı belirlenmiştir: İlk olarak; İşçi sendikasının yetkili olabilmesi için öncelikle kurulu bulunduğu veya toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerinin girdiği işkolunda başvuru tarihinde çalışan toplam işçilerin en az yüzde birini üye kaydetmiş olması gerekir. İkinci koşul olarak işçi sendikasının toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir([2]).

 
Görüntülenme Sayısı