E-Yaklaşım / Mayıs 2024 / Sayı: 377
I- GİRİŞ
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır([1]). İşkolu müessesi; işçi ve işveren sendikalarının örgütlenmesinde ve sendikal faaliyetlerde, sendika üyeliğinin geçerliliğinde, yetkili sendikanın belirlenmesinde, toplu görüşme süreci nihayetinde imzalanacak toplu iş sözleşmesinin türünün tayininde ve bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden faydalanma esaslarının işletilmesinde, toplu iş mevzuatının uygulama zeminini oluşturmaktadır.
İşkolu tespit sürecinde yaşanan sorunları dikkate alarak mevzuat riskinin yönetilmesine katkı sağlamak amacıyla çalışmamızda; genel olarak işkolu ve önemi hakkında bilgilendirme yapılacak, Yargıtay kararları esas olmak üzere işkolu tespit sürecinde çalıştırılacak kurallar senaryolar üzerinden somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
II- GENEL OLARAK İŞKOLU
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve uygulama mevzuatında iş kolu tanımı yapılmamakla birlikte toplu iş mevzuat hükümlerinde işkolu kavramına yer verilmiştir. İşkolu, toplu iş mevzuat hükümlerinin uygulamasında anahtar müesseslerden biridir.
Yargıtay tarafından tanımlandığı şekli ile işkolu kavramı, sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır([2]). İşkolu kavramı ile çalışma yaşamında benzer nitelikte olan faaliyet türleri gruplandırılmak suretiyle tasnif edilmektedir([3]).
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na ekli (1) sayılı cetvelde işkolları gösterilmiştir. Bu cetvel incelendiğinde ulusal mevzuatımızda 20 adet işkolunun belirlenmiş olduğu görülecektir.
Ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar göz önünde bulundurularak her bir işkoluna giren işler 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 4. maddesi ile çıkarılması öngörülen İşkolları Yönetmeliği’nin 2. maddesine ekli listede gösterilmiştir.
III- TOPLU İŞ MEVZUATI VE UYGULAMASINDA İŞKOLUNUN ÖNEMİ
Ulusal toplu iş mevzuatımızda sendika ve konfederasyonların kuruşunda “serbest kuruluş ilkesi” benimsenmiştir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 3. maddesinde sendikaların ülkemiz endüstri ilişkileri sisteminin benimsediği ve uygulandığı biçimde işkolu esasına göre kurulacağı belirtilmiş, kamu işveren sendikaları için, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması koşulu aranmamıştır([4]). 6356 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. Bu usulde mevzuatımıza göre sendikalar kurulu bulunduğu işkolu dışında faaliyette bulunamayacaktır.
Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir([5]).
İşkolu, toplu iş sözleşmesinin kapsam ve düzeyinin belirlenmesinde önem arz eden husustur([6]).
Toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın belirlenmesi süreçlerinde işkolu kurallarının çalıştırılması gerekmektedir([7]).
IV- İŞKOLU TESPİTİNDE ESAS ALINAN BİRİM
İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur([8]).
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda işyeri tanımı yapılmamış, 6356 sayılı Kanun’un uygulanması bakımından işyeri kavramının 4857 sayılı İş Kanunu’nda tanımlandığı üzere geçerli olacağı beyan edilmiştir([9]).
6356 sayılı Kanunda zikredilen işkolu tespit kurallarının bağlanma ve uygulanması açısından işyeri: İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birimdir(