Bina İnşaatlarında İşveren/Alt İşveren Kavramı (E-Yaklaşım)

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Kadir GÜLERCE*

E-Yaklaşım / Nisan 2022 / Sayı: 352

I- GİRİŞ

Sosyal Güvenlik Kanunu’nda İş Kanunu’ndaki işyeri kavramı korunmuş ve sigortalıların çalıştırıldıkları yerler ve eklentileri olarak tanımlanmıştır. Yani bir yerde 4/a veya 4/b kapsamında sigortalı çalışan yoksa işyerinin varlığından söz edilememektedir. Yazımızda özel bina inşaatı yaptırmak isteyen kişilerin Kuruma karşı sorumlulukları anlatılmaya çalışılacaktır.

II- 5510 SAYILI KANUNA GÖRE

A- İŞYERİ

İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.

İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır.

Kanunda yer alan ilgili hükme istinaden bir yerin işyeri olarak nitelenmesi için o yerde sigortalı sayılan birinin varlığı gerekmektedir.

Örnek: Merkezi Ankara’da bulunan ve burada 6 sigortalı istihdam eden firma, İzmir ve İstanbul’da iki şubeye sahip ve her bir şube de 5 kişi çalıştırmaktadır. Firma İzmir ve Ankara’da iki depoya sahiptir ancak buralarda sigortalısı bulunmamaktadır. Söz konusu firmanın sigortalı sayılanları çalıştırdığı merkezi ve iki şubesi Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olacak iken sigortalı çalıştırmadığı iki deposu işyeri sayılmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip olmayacaktır.

B- İŞVEREN

4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.

5510 sayılı Kanun’un bu tanımına göre işverenlik sıfatının kazanılması için Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmak yeterli olduğundan, işverenin gerçek veya tüzel kişi olması veya tüzel kişiliğinin olmaması işverenlik sıfatını etkilemeyecektir.

Örnek 1: Bir işyeri olan ve tek başına çalışan terzi yanında hizmet akdi ile çalışan kişi bulunmadığı için işveren sayılmayacaktır.

Örnek 2: 1 No.lu örnekte yer verilen terzi, en az bir sigortalı çalıştırmaya başladığı takdirde işveren olarak tanımlanır ve 5510 sayılı Kanundan doğan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekir.

C- ALT İŞVEREN

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir.

Kanun’un söz konusu hükmüne istinaden asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için; İşyerinde sigortalı çalıştıran asıl işverenin varlığı,

Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş için sigortalı çalıştırması,

Görüntülenme Sayısı