Yazar: Kadir GÜLERCE*
I-
GİRİŞ
Sosyal Güvenlik Kanunu’nda İş Kanunu’ndaki
işyeri kavramı korunmuş ve sigortalıların çalıştırıldıkları yerler ve
eklentileri olarak tanımlanmıştır. Yani bir yerde 4/a veya 4/b kapsamında
sigortalı çalışan yoksa işyerinin varlığından söz edilememektedir. Yazımızda
özel bina inşaatı yaptırmak isteyen kişilerin Kuruma karşı sorumlulukları
anlatılmaya çalışılacaktır.
II-
5510 SAYILI KANUNA GÖRE
A- İŞYERİ
İşyeri, sigortalı sayılanların maddî
olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen
hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında
örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku,
yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi
diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır.
Kanunda yer alan ilgili hükme
istinaden bir yerin işyeri olarak nitelenmesi için o yerde sigortalı sayılan
birinin varlığı gerekmektedir.
Örnek: Merkezi Ankara’da bulunan ve burada 6
sigortalı istihdam eden firma, İzmir ve İstanbul’da iki şubeye sahip ve her bir
şube de 5 kişi çalıştırmaktadır. Firma İzmir ve Ankara’da iki depoya sahiptir
ancak buralarda sigortalısı bulunmamaktadır. Söz konusu firmanın sigortalı
sayılanları çalıştırdığı merkezi ve iki şubesi Sosyal Güvenlik Kurumu açısından
işyeri niteliğine sahip olacak iken sigortalı çalıştırmadığı iki deposu işyeri
sayılmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu açısından işyeri niteliğine sahip
olmayacaktır.
B- İŞVEREN
4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel
kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
5510 sayılı Kanun’un bu tanımına göre
işverenlik sıfatının kazanılması için Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmak yeterli
olduğundan, işverenin gerçek veya tüzel kişi olması veya tüzel kişiliğinin olmaması
işverenlik sıfatını etkilemeyecektir.
Örnek
1: Bir işyeri olan ve
tek başına çalışan terzi yanında hizmet akdi ile çalışan kişi bulunmadığı için
işveren sayılmayacaktır.
Örnek
2: 1 No.lu örnekte
yer verilen terzi, en az bir sigortalı çalıştırmaya başladığı takdirde işveren
olarak tanımlanır ve 5510 sayılı Kanundan doğan yükümlülükleri yerine getirmesi
gerekir.
C- ALT İŞVEREN
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü
mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya
eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran
üçüncü kişiye alt işveren denir.
Kanun’un söz konusu hükmüne istinaden
asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edebilmek için; İşyerinde sigortalı
çalıştıran asıl işverenin varlığı,
Alt işverenin yapmayı üstlendiği iş
için sigortalı çalıştırması,