Yazar: Cihan TEKİN*
I- GİRİŞ
Promosyon,
günümüzde bir ürünü tanıtmak ve bir şirketin bilinirliğini arttırmak için daha
çok reklam amaçlı yapılmaktadır. Öte yandan, bankacılıkta kullanılan promosyon
türü ise, maaşlara yansıtılan ek ödeme şeklindedir.
Bilindiği
üzere ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara
hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir. Promosyon ise maaşlara ilaveten yapılan bir ek ödeme
olduğu için vergi kanunları karşısındaki durumu önem arz etmektedir.
Kamu ve özel
kuruluşlar ile bankalar arasında yapılan maaş ödeme protokolleri gereğince,
bankalar tarafından söz konusu kuruluşlara veya personeline ayni veya nakdi
olarak promosyon ödemeleri yapılmaktadır. Söz konusu yapılan “promosyon” ödemelerinin vergisel
yönden nasıl değerlendirileceği hususu bu makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
II- BANKA PROMOSYONUN VERGİSEL YÖNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
A- GELİR
VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir
işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat,
kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur
hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması
veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir
yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
hükmü yer almakta olup, aynı Kanun’un 62. maddesinde de işverenlerin, hizmet
erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler
olduğu hüküm altına alınmıştır.
Konu ile
ilgili olarak 20.11.2008 tarihinde yayımlanan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu
4 sayılı Sirküleri’nin “3. Promosyon
Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi Kanunları Yönünden
Değerlendirilmesi” başlıklı bölümünde “…Bankalar
tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu” açısından
değerlendirildiğinde;
– Maaş
promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit
olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi
olmadığından,
– Bankalar
tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan
kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara
aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,
Çalışanlara
yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı
görülmektedir.
Promosyon
ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara
yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum
tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş
olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre
değerlendirilecektir.
Buna göre,
bankalarla imzalanan maaş ödeme protokolü gereğince; bankalar tarafından
personele yapılan “promosyon”
ödemelerinin doğrudan şirkete yapılması ve yapılan bu ödemelerin de şirket
tarafından gelir olarak kaydedilmeden personele aynen aktarılması halinde, söz
konusu promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmeyecektir.
Öte yandan,
promosyon ödemelerinin kazanca dahil edilmesi halinde ise çalışanlara yapılan
ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ödemelerin ücret
kabul edilerek Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine
göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.
B- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ<...