Banka Promosyonun Mahiyeti İle İşçi ve İşveren Yönünden Vergisel Boyutunun Değerlendirilmesi (E-Yaklaşım)

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Cihan TEKİN*

E-Yaklaşım / Mart 2022 / Sayı: 351

I- GİRİŞ

Promosyon, günümüzde bir ürünü tanıtmak ve bir şirketin bilinirliğini arttırmak için daha çok reklam amaçlı yapılmaktadır. Öte yandan, bankacılıkta kullanılan promosyon türü ise, maaşlara yansıtılan ek ödeme şeklindedir.

Bilindiği üzere ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Promosyon ise maaşlara ilaveten yapılan bir ek ödeme olduğu için vergi kanunları karşısındaki durumu önem arz etmektedir.

Kamu ve özel kuruluşlar ile bankalar arasında yapılan maaş ödeme protokolleri gereğince, bankalar tarafından söz konusu kuruluşlara veya personeline ayni veya nakdi olarak promosyon ödemeleri yapılmaktadır. Söz konusu yapılan “promosyon” ödemelerinin vergisel yönden nasıl değerlendirileceği hususu bu makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

II- BANKA PROMOSYONUN VERGİSEL YÖNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

A- GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almakta olup, aynı Kanun’un 62. maddesinde de işverenlerin, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak 20.11.2008 tarihinde yayımlanan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu 4 sayılı Sirküleri’nin “3. Promosyon Ödemelerinin Gelir Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi Kanunları Yönünden Değerlendirilmesi” başlıklı bölümünde “…Bankalar tarafından yapılan promosyon ödemeleri Gelir Vergisi Kanunu” açısından değerlendirildiğinde;

– Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığından,

– Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından,

Çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığı görülmektedir.

Promosyon ödemelerinin banka tarafından doğrudan iktisadi faaliyeti olan kurumlara yapılması ve yapılan ödemelerin kazanca dahil edilmesi durumunda, ilgili kurum tarafından çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ücretlerin vergilendirilmesine ilişkin hükümlere göre değerlendirilecektir.

Buna göre, bankalarla imzalanan maaş ödeme protokolü gereğince; bankalar tarafından personele yapılan “promosyon” ödemelerinin doğrudan şirkete yapılması ve yapılan bu ödemelerin de şirket tarafından gelir olarak kaydedilmeden personele aynen aktarılması halinde, söz konusu promosyon ödemeleri ücret olarak değerlendirilmeyecektir.

Öte yandan, promosyon ödemelerinin kazanca dahil edilmesi halinde ise çalışanlara yapılan ödeme banka promosyonu olma niteliğini kaybetmiş olacağından ödemelerin ücret kabul edilerek Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.

B- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ<...

Görüntülenme Sayısı