Avukatlık Mesleğinde Güncel Vergileme Esaslarının Serimlenmesi

Yazar: Fırat İNSEL*

E-Yaklaşım / Haziran 2024 / Sayı: 378

I- GİRİŞ

Türk Vergi Sistemi içinde gelir üzerinden alınan vergiler, gelir vergisi ve kurumlar vergisinden oluşur. Gelir vergisi gerçek kişilerin elde ettikleri gelirleri konu edinir. Gelir vergisinin konusunu gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri çeşitli gelir unsurları oluşturur. Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 2. maddesinde gelir unsurlarının; ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, menkul sermaye iratları, gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar olmak üzere yedi unsurdan oluştuğu hükme bağlanmıştır. Serbest meslek kazançları GVK’nun 2. maddesinde geliri oluşturan unsurlar arasında dördüncü sırada sayılmıştır. Adı geçen yasanın üçüncü kısmının dördüncü bölümünde 65 ile 69. maddelerde ise serbest meslek kazançları düzenlenmiştir.

GVK’nun 65/1 maddesinde her türlü serbest meslek faa­liyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiştir. Serbest meslek kazancı, serbest meslek faaliyet­lerinde bulunulması sonucunda elde edilen bir gelir türüdür. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise serbest meslek faaliyeti, sermayeden daha çok kişisel çalışmaya, bilimsel mesleki bilgiye ya da uzmanlığa dayanan ve ticari nitelik taşımayan işlerin bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak tanımlanmıştır. Yasadaki bu tanımdan hareketle serbest meslek kazancı, uzmanlaşmış bağımsız emeğin ekonomik sürece bizzat ve doğrudan katılması karşılığında elde edilen gelir unsuru olarak tanımlanabilir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunumuzun ilk maddesinde avukatlık mesleğinin niteliği, kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak nitelendirilmiştir. Makalemizde avukatlık mesleğinin Gelir vergisi ve Katma Değer vergisi açısından nasıl vergilendirildiği hususunda inceleyeceğiz.

II- KENDİ KANUNUNDA AVUKATLIK MESLEĞİ

Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde avukat, her türlü hukuki sorun ve anlaşmazlıkların, adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve genellikle hukuk kuralla­rının tam olarak uygulanması hususunda, yargı organları ve hakemlerle resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlara yar­dım etmek amaçlarıyla, hukuki bilgi ve tecrübelerini, ada­letin hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis ederek kamu hizmeti gören serbest meslek mensubu kişi şeklinde tanımlanmıştır.

Görüntülenme Sayısı