Özel Esaslar Uygulamasının Tebliğ Düzleminde Serimlenmesi

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Fırat İNSEL*

 

E-Yaklaşım / Temmuz 2023 / Sayı: 367

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin IV/E bö­lümünde mükelleflere iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla özel esaslara ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu tebliğ ile özel esaslar düzen­lemesinin amacı, özel esaslara alınma nedenleri ve sonuçları, vergi daireleri ve vergi incelemesine yetkili olanlarca yapılacak işlemler ve KDV iadesinde uygulanacak usul ve esaslar konuları kısaca açıklanmıştır.

İstisna edilmiş işlemler ile ilgili katma değer vergisi indirimi ve iadesine ilişkin yasal düzenleme 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 32. maddesinde yer almaktadır. Öte yandan aynı Kanun’un 9 ve 29. maddelerinde düzenlenen vergi sorumluluğu kapsamında tevkifat uygulamasından doğan işlemler ile indirimli vergi oranına tabi teslim ve hizmetler de vergi iadesinin konusunu oluşturmaktadır.

Mükelleflerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9, 11/1-b, 11/1- c, 29/2, 32 ve Geçici 17. maddeleri çerçevesinde talep ettikleri KDV iadeleri­nin gerçek olup olmadığının tespit edilmesi katma değer vergisi uygulama genel tebliğinde iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı tutarların iadesini önlemeyi amaçlayan düzenlemeler yer almaktadır.

Makalemizde Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğ’ine ek olarak 37 No.lu tebliğ ışığında özel esaslara ilişkin bir takım yeni düzenlemeler getirilmiştir.

II- ÖZEL ESASLARLA ALAKALI KAVRAMLAR VE AMACI

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin IV/E bölümünde Özel Esas­lar başlıklı hükümlerin düzenlenmesinin amacı, mükelleflerin Katma Değer Vergi­si iadelerinin doğruluğunu araştırmaktır. Böylece; hazineye intikal etmemiş veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV iade mekanizması kapsamında iadesini önlemeyi amaçlamaktadır.

Bu düzenlemeler ile mükelleflerin hem haklı iade taleplerinin temini sağ­lanmakta, hem de hiç yüklenilmediği halde sahte belge veya muhteviyatı iti­bariyle yanıltıcı belgeye dayalı olarak indirim hesaplarına alınarak indirim yoluyla giderilemediği için iadesi talep edilen KDV tutarlarının iadesinin ön­lenmesi sağlanmaktadır.

Olumlu Rapor: KDV iade uygulamaları bakımından bir raporun olumlu rapor sayılabilmesi için, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği (beyan ko­nusu edildiği) döneme ait “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” tutarında sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeden kaynaklı herhangi bir in­dirimin olmaması gerekir.

İndirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı iti­bariyle yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmamakla beraber, sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlendiğine ilişkin tespit içeren rapor olumlu rapor olarak değerlendirilmez.

Sadece vergi incelemesi yapılan dönemi takip eden döneme/dönemlere ait KDV beyanlarının düzeltilmesi amacıyla düzenlenen raporlar olumlu rapor olarak değerlendirilmez (Maliye Bakanlığı, 2014).

Olumsuz Rapor: Tebliğin IV/E/3 ve IV/E/4 bölümlerinde belirtilen hu­susları içeren ve iade taleplerinin genel esaslar yerine özel esaslara göre yerine getiril…

Görüntülenme Sayısı