İşverenin Ahlak Ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Halleri Nedeniyle İşçi Tarafından İş Sözleşmesinin Derhal Feshi

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Akın ŞİMŞEK*

E-Yaklaşım / Aralık 2023 / Sayı: 372

I- GİRİŞ

4857 sayılı Kanunda işçinin haklı nedenle derhal fesih hakkının kullanılmasına ilişkin fiil ve haller 24. maddede düzenlenmiştir. Bu düzenlemede haller sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler olmak üzere öncelikle üç başlık altında değerlendirilmiştir.

Bu hallerde işçi tarafından iş sözleşmesinin sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri veya zorlayıcı nedenlerle feshedilmesi halinde işçiye kıdem tazminatının da ödenmesi gerekmektedir.

Bu üç ana başlıkta sayılan haller nedeniyle süresi belirli olsun veya olmasın işçi iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilmektedir.

İşverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri ve benzerleri sebebiyle işçi tarafından iş sözleşmesinin derhal feshi ile ilgili hallere 4857 sayılı Kanunun 24/II maddesinde yer verilmiştir. Bu düzenleme gereğince,

. İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa,

. İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa,

. İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa,

. İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,

. İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,

. Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa yahut çalışma şartları uygulanmazsa,

işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilmektedir. Bu şekilde fesih halinde işçiye kıdem tazminatının ödenmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamamaktadır. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmamaktadır. Bu haller sebebiyle işçi veya işverenden iş sözleşmesini bu süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları da saklı kalmaktadır.

II- İŞVERENİN İŞÇİYİ YANILTMASI

 

İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa işçi haklı neden olarak iş sözleşmesini feshedebilmekte ve kıdem tazminatını da talep edebilmektedir.

Bu durumda öncelikle iş sözleşmesinde esaslı noktalar içerisinde hususlar bulunmalı ve işverenin bu konularda yanlış vasıflar veya şartlar gösterdiğinin veya gerçeğe uygun olmayan bilgiler verdiğinin, bu doğrultuda sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltmış olduğunun somut bir şekilde ortaya konulmuş olması gerekmektedir.

4857 Sayılı İş Kanunu madde 25/II-a’daki düzenlemeye göre “İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması” işverence haklı fesih nedenidir. Görüldüğü üzere Kanun, işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uygun davranması gereğini iş sözleşmesi yapılmasından sonraki dönemle sınırlandırmamış, iş sözleşmesi henüz yapılmadan önceki dönemde gerçekleştirilen görüşmeler sürecinde de işçiye bu yükümlülüğü yüklemiştir. Ayrıca Kanun, işçinin işvereni yanıltması halinin işveren açısından haklı neden sayılmasını, yanılgının sözleşmenin esaslı noktalarından birine ilişkin olması şartına bağlamaktadır. Burada esaslı unsur kavramıyla ifade edilmek istenen iş sözleşmesine göre değişir nitelikte olup, iş sözleşmesinde genel iş anlayışı ve durumun gereklerine göre tarafların üzerinde muhakkak uyuşmaları gereken hususlardır. İşverenin işçiyi işe alırken onun elverişliliği açısından bilgi edinmek üzere sorduğu veya doldurulmasını istediği personel bilgi formlarında yer alan soruları işçi dürüstlük kuralları çerçevesinde doğru olarak cevaplamak zorundadır. İşçinin, iş görme ediminin ifası açısından önemli olan konularda, işvereni yanıltıcı bilgi vermesi veya açıklama yapması halinde, İş Kanunu madde 25/II-a uyarınca işverenin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı doğar([1]).

III- İŞVEREN İŞÇİNİN VEYA AİLESİ ÜYELERİNDEN BİRİNİN ŞEREF VE NAMUSUNA DOKUNACAK ŞEK…

Görüntülenme Sayısı