Gerçek Faydalanıcı Bilgisi Kavramının Tebliğ Ve Mevzuat Eşliğinde İrdelenmesi

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Fırat İNSEL*

E-Yaklaşım / Aralık 2023 / Sayı: 372

I- GİRİŞ

Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Vergi Amaçlarına Yönelik Şeffaflık ve Bilgi Değişimi Küresel Forumu (Küresel Forum), vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar yürütmektedir. Bu bağlamda, Küresel Forum, faaliyetleri gereği şeffaflık ve bilgi değişimi konusunda ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturmuş olup tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biridir. Bu konu, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi amacıyla Mali Eylem Görev Gücü tarafından belirlenen tavsiyelerde de karşılık bulmaktadır.

Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilmiştir.

TEMEL olarak suç gelirlerinin aklanması, terörün finansmanı gibi tehditlerle mücadele etmek için belirlenen uluslararası standartların bir tanesi de gerçek faydalanıcının belirlenebilmesidir. 13 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 529 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim yükümlülüğü ülkemizde de hayatımıza girmiş bulunuyor. Kaldı ki, Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) tarafından ülkemize yapılan eleştirilerden bazıları da bu konu hakkındadır.

II- GERÇEK FAYDALANICI KAVRAMI

FATF, gerçek faydalanıcıyı; “Bir müşteriyi nihai olarak sahipliğinde ya da kontrolünde bulunduran gerçek kişi ve/veya hesabına işlem yürütülen gerçek kişi” olarak tanımlamıştır. Ayrıca FATF, bu kapsama bir tüzel kişiliği ya da yasal oluşumu nihai olarak etkili bir şekilde kontrolünde bulunduran kişilerin de girdiğini belirtmiştir.

Avrupa Birliği ise gerçek faydalanıcıyı; “Müşteriyi nihai olarak sahipliğinde ya da kontrolünde bulunduran gerçek kişi ve/veya hesabına işlem veya faaliyet yürütülen gerçek kişi.” olarak tanımlamıştır. 

Türk mevzuatında ise gerçek faydalanıcı, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre gerçek faydalanıcı, “Yükümlü nezdinde adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler” olarak tanımlanmıştır.

Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere gerçek faydalanıcı; – Gerçek kişi ya da tüzel kişi olup olmadığına bakmaksızın herhangi bir müşteriyi nihai olarak sahipliğinde veya kontrolünde bulunduran geçek kişi olabileceği gibi, – Hesabına işlem ya da faaliyet yürütülen gerçek kişi de olabilecektir. Dolayısıyla gerçek faydalanıcı her halükarda gerçek kişi olacaktır.

Yükümlü nezdinde adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler olarak tanımlanmıştır. Mevzuatımız, “yükümlü” olarak tanımlanan finansal kuruluşlara ve diğer bazı meslek (serbest mali müşavirler ve serbest avukatlar) gruplarına yönelik birtakım yükümlülükler de getirilmiştir. İlgili mevzuat; daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından, şimdi ise Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından uygulamaya konulan tebliğ ile yürürlüktedir

III- GERÇEK FAYDALANICI KAPSAMI

(1) Tüzel kişilerde;

a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,

b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,

(2) Tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde;

a) Tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

b) (a) bendi kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilememesi halinde tüzel kişiliği olmayan teşekkül nezdinde en üst düzeyde icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,

(3) Trust ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar.

Trust: Bir malvarlığının belirli bir lehtar ya da lehtar grubunun yararlanması için, malvarlığının maliki olan sözleşme kurucusu tarafından, söz konusu malvarlığının yönetimi, kullanımı ya da sözleşmede belirtilen diğer tasarruflarda bulunulması amacıyla sözleşmeyi icra eden bir mütevellinin kontrolüne bırakılmasını hüküm altına alan hukuki ilişkiyi ifade etmektedir. Hukukumuzdaki vakıf yapılanmasıyla benzerlik göstermektedir.

IV- GERÇEK FAYDALANICI BİLDİRİMİ…

Görüntülenme Sayısı