31.10.2011 – Sosyal güvenlik yine kara delik

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Sosyal güvenlik yine kara delik

Hürriyet Gazetesi – 31.10.2011

 

Galiba daha uzun yıllar böyle devam edecek…

Tablo-I’deki, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) gelirleri ve bazı giderleri karşılama oranına, Tablo-II’deki tedavi ve ilaç giderlerine bakınca, olay daha net anlaşılıyor.
 

PRİMLER AYLIĞI KARŞILAMIYOR
2012 Bütçe Tasarısını inceliyoruz; bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılacak para 69.1 milyar TL.
Bu tutar, toplam bütçe giderlerinin yüzde 20’sini oluşturuyor.
Acaba niye?
Önce Tablo-I’e bakalım.
Prim gelirleri (Devlet katkısı hariç) emekli aylığı ödemelerini bile karşılamıyor!
Örneğin 2010’da 66.9 milyar TL prim geliri var. Buna karşılık emekli aylığı ödemeleri 79 milyar TL. Tedavi ve ilaç giderlerini de eklediğimizde 126.4 milyar TL’yi buluyor. Başka bir anlatımla, prim gelirleri giderlerin yüzde 53’ünü karşılayabiliyor.
 

TEDAVİ VE İLAÇ
Tablo-II’de yer alan tedavi ve ilaç giderleri; 2010’da 47.4 milyar TL, 2011’de de 50 milyar TL’yi aşacak.
Tedavi gideri 2011’in ilk 7 ayında 21.5 milyar TL. Yılsonunda 40 milyar TL civarında olması bekleniyor. 16 milyar TL civarında olacağı tahmin edilen ilaç giderleri ile birlikte, 50 milyar TL’yi aşacağı şimdiden belli…
Sosyal Güvenlik Kurumu nedense, ilaç giderlerini uzun süredir yayımlamıyor. Tedavi giderlerini de Temmuz 2011’den bu yana yayımlamıyor. Oysa Maliye Bakanlığı, her ay itibariyle gelir ve giderlerini kuruşuna kadar yayımlıyor. SGK’nın da bilgileri diğer veriler de dahil, gizlemeyip yayınlaması gerekir.
Ulaştığımız verilere göre bir değerlendirme yaptığımızda; sık sık çıkan af yasalarının da etkisiyle prim tahsilat oranı düşük. 1980’de 4’ün üzerinde olan aktif-pasif dengesinin 1999’da 2.24’e, 2006’da 1.95’e, 2010’da ise 1.84’e düştüğünü de göz önüne aldığımızda, sosyal güvenliğin, ekonomide daha uzun süre “kara delik” olacağı anlaşılıyor.
Bu aşamada; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kayıt dışı istihdamı önleyerek gelirlerini artırma, giderlerini de azaltma konusunda ciddi bir değerlendirme yapması ve bilim çevrelerinden de destek alarak “Ben nerede yanlış yaptım?” diye arayışa girip, çözümler üretmesi gerekiyor.
Yoksa bu “kara delik” daha uzun yıllar devam eder gider…

 

 

 


 

Görüntülenme Sayısı