Yabancı ateş almaya geliyor
|Hürriyet Gazetesi| |30.08.2010|
HALK arasında, bir kişinin kısa süre kalıp gitmesi için kullanılan “ateş almaya mı geldin?” şeklinde bir deyim vardır.
Diyeceksiniz ki hayırdır yabancıyla alakası nedir? Anlatalım. Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcılar için de benzer bir durum söz konusu. Nasıl mı? Geçtiğimiz günlerde ödemeler dengesinin ilk 6 aylık sonuçları açıklandı. 2010’nun ilk altı aylık verilerine göre “Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY)”olarak ifade edilen uzun vadeli sermaye girişi geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 25.5 gerileyerek 3.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli sermaye girişi olarak ifade edilen sıcak para ya da diğer ismiyle portföy yatırımları ise yüzde 228 artış göstererek 5.7 milyar dolardan 18.6 milyar dolara çıkmış durumda. Kısaca, yabancı yatırımcının kısa vadeli yatırımları artarken, uzun vadeli yatırımları geriliyor. Yani yabancı Türkiye’ye ateş almaya geliyor!
ÇEKİCİLİĞİMİZ KAYBOLUYOR 2000-2004 arasında yapılan yasal düzenlemeler ve 2004 sonrası yoğunlaşan özelleştirmeler ile birlikte 2006’da 20, 2007’de 22, 2008’de 18 milyar dolara ulaşan DYY, 2009’da özelleştirme uygulamalarının durması ve kriz nedeniyle 7,6 milyar dolara kadar geriledi. 2006 ve 2007’de dünyada DYY açısından ilk yirmi ülke arasına giren Türkiye, 2009 yılında ilk otuz içinde bile yer alamadıve en çok DYY çeken 32. ülke olabildi. Türkiye’nin 2006 yılında dünyadaki DYY’den aldığı pay yüzde 1.4 iken 2009’da yüzde 0.7’ye geriledi. Kısaca, Türkiye’nin DYY’lerden aldığı pay giderek gerilemekte. Bunun temel nedenleri ise yaklaşan referanduma bağlı politik istikrarın belirsizliği ve 2009’u durgun geçiren özelleştirme uygulamaları ile krizin tüm dünyada DYY’leri yavaşlatması.
FİNANSMAN KALİTESİ DÜŞÜYOR DYY’deki gerileme artan cari açığın finansman kalitesini de bozmakta. Cari açık 2010’un ilk altı ayında 20.7 milyar dolara ulaşıp geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 181 artış gösterirken, DYY girişi, yüzde 25.5 gerileyerek 3.2 milyar dolara geriledi. Halbuki, 2007’de ilk altı ayda 12.6 milyar dolar, 2008’de 10.3 milyar dolar DYY gerçekleşmişti. Nitekim, kriz kahini olarak bilinen ünlü ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, “Cari açıktaki hızlı artış bir sorun olsa da asıl problem finansman kalitesinin her geçen gün biraz daha kötüye gitmesi” diyerek Türkiye’yi cari açık konusunda uyardı. Özet olarak, DYY girişi azalırken cari açığın artması, cari açığın finansman kalitesini bozmakta ve cari açığın finansmanı sıcak para ya da dış borçlanmaya kalmakta.
DÜNYADA DURUM NE? İki hafta önce 2010 yılı “Dünya Yatırım Raporu”açıklandı. Rapora göre 2007 yılında iki trilyon doları aşarak tarihi zirve yapan DYY, 2008’de 1.8 trilyona, 2009’da 1.1 trilyon dolara kadar geriledi. Özellikle gelişmiş ülkelerdeki DYY’ler, bir önceki yıla göre neredeyse yarı yarıya gerilemiş durumda. Gelişmekte olan ülkelerdeki gerileme ise nispeten daha az. Buna göre dünyadaki toplam DYY’nin ortalama yüzde 60’nı alan gelişmiş ülkelerin payı, yüzde 50.8’e geriledi. Sovyet Bloğundan ayrılan ülkelerin oluşturduğu Doğu ve Güney Avrupa ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu (Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Azerbaycan vb.) ülkelerine yapılan DYY’nin toplam yatırımlardan aldığı payda ciddi artışlar var. Bunun temel nedeni ise son on-onbeş yıl içinde bu ülkelerdeki özelleştirme uygulamaları ve bu ülkelerdeki petrol, doğalgaz gibi doğal zenginliklerin sunduğu cazip yatırım ortamı.
|
|