Yönetim katında kadın ne yapıyor!
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) birkaç gün önce yayımladığı “İş Yaşamında ve Yönetimde Kadınlar” Raporu, küresel düzeyde daha fazla kadının yönetim kademelerine taşındığını gösteriyor. Bu çalışmada, son 20 yılda üst ve orta yönetim kademelerinde istihdam edilen kadın sayısı yükselmiş olsa da kadınların hâlâ üst yönetim kademelerinde sınırlı düzeyde temsil edildiği üzerinde duruluyor. ILO verileri, sözkonusu dönemde 108 ülkenin 80’inde kadın yöneticilerin oranının artmış olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, ILO’ya göre; son yıllarda kaydedilen ekonomik büyüme ve rekabet gücünün arkasında, kadınların işgücü piyasasına artan düzeydeki katılımları var.
Tepelerde durum kötü
Pek çok bilimsel çalışmanın ortak sonucuna göre; kadınların üst düzey karar alma mekanizmalarının bir üyesi olmaları durumunda şirketlerin iş performansları yükseliyor. Ne var ki, üst düzey yönetim pozisyonları sözkonusu olduğunda, işyerlerinde cinsiyet eşitliğini gerçekten sağlayabilmek için hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Çünkü istatistikler, küresel düzeyde önde gelen şirketlerin sadece yüzde 5’i ya da daha azının kadın CEO’lar tarafından yönetildiğini gösteriyor.
Gelişmekte olan ülkelerde, şirketlerin yönetim kurulları hâlâ ağırlıklı olarak erkeklerden oluşuyor. Kadınların yönetim katındaki payı yüzde 20’nin üzerine çıkmıyor. ILO’ya göre; bugün tüm girişimlerin yüzde 30’u kadınlar tarafından kurulmuş durumda. Fakat kendi işinin başında olan kadınlar, daha çok küçük işletmelere sahipler.
Raporda, Catalyst Inc.’in güncel araştırmanın sonuçlarına da yer verilmiş. 2013 itibariyle 44 ülkede yönetim kurullarındaki kadın sayıları araştırılmış. Sadece 4 ülkede (Finlandiya, İsveç, Norveç ve İngiltere) yönetimde yer alan kadın oranı yüzde 20’nin üzerinde. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 13 ülkede yönetimdeki kadın oranı yüzde 10-20; 14 ülkede ise yüzde 5-10 arasındayken; 13 ülkede yüzde 5’in altında.
Latin kadınlar liste başında
ILO araştırmasının sonuçlarına göre; 108 ülke arasında kadın yöneticiler açısından en yüksek paya sahip olan ülke, Jamaika (yüzde 59.3). Bu ülkeyi Kolombiya (yüzde 53.1), Saint Lucia (yüzde 52.3) ve Filipinler (yüzde 47.6) takip ediyor. Buna karşılık, en düşük pay Pakistan (yüzde 3), Cezayir (yüzde 4.9), Ürdün (yüzde 5.1) ve Bangladeş (yüzde 5.4) gibi Ortadoğu ülkelerinde. Türkiye yüzde 12.2’lik kadın yönetici oranıyla sıralamada 95’inci. Bu açıdan, Maritus, Etiyopya, Tanzanya, İran, Tunus, Yemen ve Filistin gibi ülkelerin gerisinde kalıyor. Diğer taraftan, ABD listenin 15. sırasında yer alırken; İngiltere 41., Kanada 36., Fransa 24. ve Rusya Federasyonu ise 25. sırada.
Kamu tarafında % 9’a ulaşıldı
Türkiye’de kamuda çalışan kadın sayısı 1 milyonun üzerinde. Yani, kamuda çalışanların yüzde 37.55’i kadınlardan oluşuyor. Ancak üst düzey yönetim kademelerindeki kamu personelinin cinsiyetler itibariyle dağılımı dikkate alındığında, her 100 yöneticiden sadece 9’unun kadın olduğu ortaya çıkıyor.
‘Cam duvar’a çarpıyorlar
ILO’ya göre; daha fazla sayıda kadının stratejik alanlarda üst düzey yönetim pozisyonlarına ulaşabilmeleri için firmalar bünyesinde potansiyel adayların yer alacağı havuzlar oluşturmak çok önemli. Ancak ne yazık ki, çok sayıda kadın, kariyer serüvenlerinde iş dünyasının gözle görülemeyen cam duvarlarına çarpıyor. Bu bakımdan, şirketlerin orta ve üst yönetim kademelerindeki kadınlar, insan kaynakları, iletişim, halkla ilişkiler ve idari işler gibi birkaç yönetsel alana sıkışıp kalmış durumdalar.
İş ve aile arasında denge için esneklik
ILO’nun cinsiyetler arasındaki uçurumu kapatmaya yönelik bazı görüş ve önerileri şu şekilde:
– Pozitif ayrımcılık ve kota uygulamaları yerine, iş ve aileye ayrılan zamanları yönetebilmek için daha esnek çözümler getirilmelidir.
– Anneliğin korunması ve çocuk bakımına ilişkin desteklerle yetenekli kadınların işe alınması katma değeri artıracaktır.
– İşyerinde ayrımcılık ve cinsel tacizle mücadele edebilmek için öncelikle toplumun genelindeki zihniyet yapısı değişmelidir.
Yönetimde kadın kotası
Rapora göre; eğer önlem alınmazsa, yani işler akışına bırakılırsa, yönetim katında kadın ve erkekler arasındaki eşitliği sağlayabilmek 100 ila 200 yıl kadar sürebilir. Raporda, ayrıca, kadınların üst pozisyonlarda yer alması için cam – tavan sendromunu önlemeye yönelik olarak özellikle gelişmiş ülkelerde görülen ‘yönetimde kadın kotası’ uygulamasının yasal bir zorunluluktan doğması yerine, bunun zaten katma değer yaratan bir durum olduğunun farkına varılması gerektiği de vurgulanıyor.
Milliyet Gazetesi – 18.01.2015