13.08.2014 – Dünyanın ‘insani gelişme’ karnesi!

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Dünyanın ‘insani gelişme’ karnesi!


Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 2014 yılı “İnsani Gelişme Raporu”nu geçen hafta açıkladı. Rapora göre dünyada 1.2 milyar insan, günde sadece 1.25 dolar ya da daha az bir parayla hayatta kalmaya çalışırken, gelişmekte olan 91 ülkede yaşayan 1.5 milyar insan da sağlık, eğitim ve hayat standartları açısından kötü durumda. Dahası, yoksulluk küresel düzeyde azalıyor olsa da, neredeyse 800 milyon kişi yoksulluğun pençesine düşme riski taşıyor. Dünya nüfusunun büyük bölümüyse emekli maaşları ve işsizlik sigortası gibi kapsamlı sosyal güvenlik haklarından mahrum.

Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’in de katkıda bulunduğu “İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak” başlıklı rapor, krizlerin giderek daha hızlı ve daha geniş alana yayıldığının, bu nedenle tüm bölgelerde insani gelişme açısından yavaşlama olduğunun altını çiziyor. Rapora göre mali krizler, doğal afetler, gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar ve şiddetli çatışmalar, ilerlemeyi tehdit ediyor. Kurumsal başarısızlıklar ve ayrımcılıktan kaynaklanan yapısal kırılganlıklar da, kadınlar, engelliler, yaşlılar, göçmenler ve yoksulların daha fazla zarar görmesine yol açıyor.

UNDP, raporda küresel hale gelen tehditler ve kırılganlıklar karşısında küresel düzeyde ortak çaba ve işbirliği çağrısı yapıyor.

 

Kırılgan dönemler

Raporda ilgi çeken bir nokta da, insan hayatının belirli “hassas” dönemleri için “yaşam döngüsü kırılganlıkları” kavramının kullanılması. Buna göre insanlar, okuldan iş yaşamına veya çalışma hayatından emekliliğe geçtikleri dönemlerde sosyo-ekonomik şok ve risklerden daha çok etkileniyor. Ayrıca, bir çocuğun dünyaya geldiği ilk 1000 gün de, yaşam döngüsü kırılganlıkları içinde değerlendiriliyor. UNDP’ye göre, bu yüzden erken çocukluk döneminde yapılan yatırımlar çok önemli.

Tam istihdama ulaşma hedefi, 1950’li ve 60’lı yıllardaki makro-ekonomik politikaların olmazsa olmazlarındandı. Ancak 1970’li yıllardan itibaren sıklaşan ekonomik krizlerin etkisiyle bu hedef, uzun zamandır ekonomi dünyasınca gözardı ediliyordu. UNDP, bu raporla, tüm ülkeleri tam istihdam hedefine yeniden yatırımda bulunmaya çağırıyor. Çünkü UNDP’ye göre tam istihdam, sadece bireysel fayda değil, toplumsal istikrar ve sosyal bütünlük gibi sonuçlar da doğuruyor.

 

Sosyal güvencesizlik!

Raporda gelişmekte olan ülkelerin tam istihdam hedefine ulaşmada yaşayacakları zorluklara değinilirken, işgücü piyasasında tarımdan sanayi ve hizmet sektörlerine geçilmesi, altyapı ve eğitim yatırımlarının desteklenmesi, kayıt dışı istihdamla mücadele yoluyla bu zorlukların aşılabileceği belirtiliyor.

İnsani Gelişme Raporu’na göre küresel düzeyde çalışanların büyük bölümü, emekli maaşı alamıyor ya da işsizlik sigortasından yararlanamıyor. Oysa UNDP, dünyadaki yoksullara yönelik temel sosyal güvenlik yardımlarının, küresel GSYİH’nın yüzde 2’sinden bile daha azına mal olacağını öne sürüyor. Örneğin yaşlı ve engellilere maaş bağlanması, temel sağlık hizmetleri, çocuk bakım yardımları, sosyal yardımlar ve 100 günlük istihdam planını içeren temel sosyal koruma zemini oluşturulması, Hindistan’da GSYİH’nin sadece yüzde 4’üne, Burkina Faso gibi düşük gelirli bir Afrika ülkesinde bile GSYİH’nin yüzde 10’una denk geliyor.

 

Türkiye 69’uncu sırada!

Rapor, 187 ülke ve bölgeyi değerlendirmek üzere İnsani Gelişme Endeksi’ni (İGE) de içeriyor. Türkiye, bu endekste yüksek insani gelişme kategorisinde yer alırken, 187 ülke ve bölge arasında 69. sırada bulunuyor.

Verilere göre, Türkiye’nin 1980  2013 yılları arasında İGE göstergeleri itibariyle kaydettiği gelişmeyi gösteriyor. Buna göre; söz konusu süreçte Türkiye’de doğumda beklenen tahmini yaşam süresi 16.6 yıl, ortalama öğrenim görme süresi 4.7 yıl ve öğrenim görme süresi beklentisi 6.9 yıl artmış. Ayrıca, kişi başına düşen GSMH’de de yüzde 112.5 civarında artış var.





Milliyet Gazetesi – 13.08.2014

Görüntülenme Sayısı