50 yaş ve üstündekilerin izin avantajı
|Hürriyet Gazetesi| |06.07.2011|
KONUMUZ eşinizden aldığınız izin değil.
Başlığı okuyup böyle düşünenlerin çoğunun; “50’yi aştık. Hanım artık ne soruyor ne de merak ediyor. Eskiden şüphelenirdi, kıskanırdı. Şimdi o da yok. İstediğimiz saatte evden çıkıyor, istediğimiz saatte geliyoruz” diyeceklerini tahmin ediyorum. Başlıktaki konumuz, 50 yaş ve üzerinde oldukları halde çalışan ya da emekli olduktan sonra yeniden çalışanların yıllık ücretli izin avantajları ile ilgili…
EN AZ 20 GÜN Yaşları 50 ve daha yukarı olan işçilere, 20 günden aşağı izin verilemiyor (İş Yasası Md. 53). İlk 5 yıla kadar(beş yıl dahil) işçilerin 14 gün izni var. Ancak 50 yaş ve üzerindeki işçiye, bir yıllık hizmeti doldurduğunda, en az 20 gün izin verilmesi gerekiyor. Bu süre, emekli olduktan sonra çalışan 50 yaş ve üstündekiler için de geçerli. İzin hakkı kazandığı tarihten sonra yaşı 50’nin üzerine çıkmış (olmuş) ise, izin gün sayısını artırmaması gerekiyor. İşçi, 50 yaşını doldurduktan sonra izne hak kazanmış ise, doğrudan 20 günlük izin hakkı oluyor. Buda ince bir ayrıntı.
18 YAŞ VE ALTI 18 yaş altındakilerin de “izin süresi” yönünden avantajları var. Bunlara verilecek iznin süresi de 20 günden az olamıyor (İş Kanunu Md. 53). İşçilere verilen izin “brüt” değil “net”. Yani ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri, izin süresinden sayılmıyor. Tatil günleri izin süresine ayrıca ekleniyor (İş K. Md.56/5).
ÜCRET VE SİGORTA PRİMİ İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini, ilgili işçi izne başlamadan önce, peşin olarak ödemek ve avans olarak vermek zorundadır (İş Yasası Md. 57). Yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden, iş kazaları ve meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin işçi ve işveren yönünden ödenmesine devam edilir (İş Yasası Md. 61).
İzin defteri tutuyor musunuz?
İZNE çıkanlar değil, izin verenler yani işverenler için soruyorum. İşverenler, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir bir kayıt tutmak zorundalar. “İzin defteri” olarak adlandırılan defteri ya da yıllık izin kayıt belgesini (örneğin kartoteksi) tutmuyorsanız, işçinin yıllık izin kullandığını kanıtlamada zorlanabilirsiniz. İşçinin yıllık ücretli iznini kullanıldığı hususunda ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşveren bunu tutmakla yükümlü olduğu “izin defteri” ve sair belgelerle ispat zorunda. Bu nedenle, izin defteri ya da izin kayıt belgesine, “işçinin imzasının” alınmasında yarar var. (İzinlerle ilgili geniş bilgi ve belge örnekleri için Bkz. Arif TEMİR, İş Hukukunda İzinler ve Uygulaması, Yaklaşım Yayıncılık,www.yaklasim.com) TIKLAYINIZ İş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiğinde, işveren işçinin kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti,son ücreti üzerinden öder. Bu gibi durumlarda beş yıllık zamanaşımı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten başlar.
|