Yaklaşım Logo

06.02.2011 – Emekli sandığı başlangıcınız SSK açısından da başlangıç sayılır

MevzuautTR Reklam

Emekli sandığı başlangıcınız SSK açısından da başlangıç sayılır

|Posta Gazetesi| |06.02.2011|

 

Soru: 1968 doğumluyum 1989 yılında vekil öğretmenlik yaptım. 2000 yılında SSK lı oldum. Halen devam etmekteyim. Emekli sandığım numaram mevcut.
Emekli Sandığındaki hizmetim SSK’ya başlangıç olarak geçer mi? N zaman emekli olabilirim?

Kemal TAŞ

Cevap: 1989 da ki vekil öğretmenliğiniz SSK açısından da başlangıç sayılır. 1989 başlangıcınıza göre, emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi, 5525 gün prim ödeme ve 52 yaş şartlarına tabisiniz. Toplam 5525 gün prim ödemeniz şartıyla, 52 yaşınızı dolduracağınız tarihte emekli olabilirsiniz.

 

Askerliğinizin 5 gününü borçlanıp bir yıl erken emekli olabilirsiniz

Soru: 10 Mayıs 1963 doğumluyum. 27 Mayıs 1985 de  SSK’lı oldum.7500 gün prim ödemem var. Askerden sonra sigortalı oldum. 18 ay askerlik yaptım. Acaba askerlik borçlanmamı ödersem ne zaman emekli olabilirim?

İsmail Hakkı BALKAN

Cevap: Askerlik sürenizin 5 günü borçlanmanız halinde, sigorta başlangıç tarihiniz 5 gün geri gider ve emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi, 5225 gün prim ödeme ve 48 yaş şartlarına tabi olursunuz. Prim ödemeniz yeterli olduğundan, askerlik borçlanmasından sonra prim ödemeseniz de, 48 yaşınızı dolduracağınız 10 Mayıs 2011 tarihinde emekli olabilirsiniz. Askerliğinizi borçlanmazsanız 49 yaşınızı dolduracağınız tarihi beklemek zorundasınız. 5 gün askerlik borçlanmasıyla bir yıl erken emekli olmanız mümkün.

 

Bağ-Kuru kapatıp sigortalı çalışmaya başlamalısınız

Soru:3 Mart 1951 doğumluyum. 1983 te 20 ay askerlik yaptım. 1986 da 29 günlük sigortam var. Ve 3 Ocak 2003 ten beri Bağ-Kurluyum. Acaba Bağ-Kurdan mı? Yoksa SSK ya geçip oradan mı daha erken emekli olabilirim? Ve yaş haddinden emekli olma ihtimalim de var mı? Askerliğimi borçlanmam gerekir mi?

Yusuf KUŞ/ADANA

Cevap:SSK dan emekli olmanız avantajlı. Bağ-Kurdan çıkıp, sigortalı bir işte çalışarak 1260 gün prim ödediğinizde, SSK da yaş haddinden emekli olmak için; 15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün prim ödeme ve 60 yaş şartlarına tabi olursunuz. Ve prim ödemenizi 3600 güne tamamlayacağınız tarihte emekli olabilirsiniz.  Askerlik borçlanmasının faydası olmaz. Dolayısıyla borçlanmaya gerek yok.

 

Talep ve Görüşlerinizi Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanına iletebilirsiniz

Soru: Kadınların doğum borçlanmasıyla ilgili talep ve görüşlerimizi iletebileceğimiz bir merci var mı?

Tuncay ELİBOL

Cevap: Kadınların doğum borçlanması ile ilgili talep ve görüşlerinizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına,  Sosyal Güvenlik Kurumuna, Başbakan, Cumhurbaşkanı, Parti Başkanlarına, milletvekillerine ve gazetelerin genel yayın yönetmenlerine iletebilirsiniz.

 

Çeyiz yardımı için yetim aylı alırken evlenmek gerekiyor

Soru: Eşim 5  ay önce çeyiz parası için  başvuruda bulundu.  22 yıl önce babası vefat etmiş. Yalnız  başvurudan sonra olumlu veya olumsuz bir cevap gelmemiştir. Bunu nasıl ve nereden öğrene biliriz?

Erkan TAŞ

Cevap: Çeyiz yardımını, ana veya babasından dolayı yetim aylığı alırken evlenen kız çocukları alabiliyor. Eşiniz babasından dolayı yetim aylığı alırken evlenmişse, çeyiz yardımı alabilir. Bunun dışındaki hallerde çeyiz yardımı alamaz. Şayet eşiniz belirttiğimiz gibi yetim aylığı alırken evlenmişse çeyiz yardımı alabilir. Bir dilekçe daha vererek gecikmenin nedenini öğrenebilirsiniz. 

 

En iyi çözüm işverenle uzlaşmak

Soru: 23 Martta işe başladım. İşe girişimi 3 Haziranda yaptılar. 25 Kasım’dan bu zamana kadar çalıştığım halde sigortam yatırılmıyor. Ve asgari ücretin altında çalışmaktayım. Devletin vermiş olduğu hiç bir vergi iadesini almadım. Haftalık, bayram izinleri ve mesailer verilmedi. Bunların verileceği başta konuşulmasına rağmen verilmedi. Bu haklarımı almak için ne yapabilirim?

GÖKHAN

Cevap: Belirttiğiniz sorunlar için, bölge çalışma müdürlüğüne şikâyette bulunabilirsiniz. Ayrıca, İş Mahkemesine dava açabilirsiniz. Ancak, işverenle uzlaşmak en iyi çözümdür. Şikâyet ve dava hakkınızı kullanmadan önce, işverenle görüşüp uzlaşma yolu aramanız da yarar var.

 

Harç mağdurları da Aftan yararlanmalı

Soru: Harçlar Kanunda 5035 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu yurtdışı finansal kuruluşlardan temin edilen kredilere ilişkin tüm işlemlerden harç alınmaması gerekirken ihtilaflı bir dosyaya ciddi tutarda yargı harcı ödememiz bizi mağdur etti. Torba Kanunda uğradığımız haksızlığı giderecek düzenleme var mı?

OSMAN

Cevap: 2000 ve 2001 yıllarında ülkemizde yaşanan finansal kaynaklı ekonomik krizin etkileriniz azaltmak ve işletmelerin kredi maliyetlerinin düşürülmesi ve yatırımcıların yurt dışından kredi kullanmalarını teşvik etmek için, 5035 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 31. maddesi ile Harçlar Kanunu’nun 123. maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik ile, 2 Ocak 2004 tarihinden itibaren anonim, eshamlı komandit ve limitet şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler Harca Tabi Tutulmayacağına hüküm altına alınmıştır.

Ancak uygulamada yatırımcılara, ve iş adamlarına ve işletmeler çeşitli zorluklar çıkartılarak, düzenlemenin kanun koyucunun amacına uygun uygulanmasına mani olunmuştur. Çıkartılan zorluklardan biri de, Yargının yapılan düzenlemeyi Yargı Harçları için uygulamamasıdır. Yargı söz konusu düzenlemedeki “harca tabi tutulmaz”  ibaresinin bir istisna hükmü olmadığı ve Yargı Harçlarını bağlamadığı yönünde karar vererek, konuyla ilişkin çok sayıda oluşan ihtilafta mükelleflerin yersiz yargı harcı ödemelerine, dolayısıyla mağduriyetlerine yol açmıştır. 

Siyasi otorite, haksız  uygulamayı gidermek için tekrar yasal düzenleme yaparak, 6 Haziran 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5776 sayılı yasanın11/ç maddesi ile 5035 sayılı yasa ile konan “ harca tabi tutulmaz” ibaresini yasa metninden çıkartarak yerine “bu kanunda yazılı harçlardan müstesnadır” ibaresini madde metnine eklemiştir. Ve işlemlere; bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemlerinin Harçlar Kanundaki tüm Harçlarda müstesna tutulmasını sağlamıştır.

Ancak, söz konusu düzenleme 6 Haziran 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe konduğundan, 2 Ocak 2004 ile 6 Haziran 2008 tarihleri arası sorunlu kalmıştır. Bu tarihler arasında, yanlış uygulamadan dolayı harç ödeyenler veya söz konusu harçtan dolayı mahkemelik olan mükelleflerin problemi ve mağduriyetleri giderilmemiştir.

Anayasamıza göre; her vatandaş kanun önünde eşittir. Ve yasalar her kişi ve kuruma eşit şekilde uygulanır. Ancak, 2 Ocak 2004 ile 6 Haziran 2008 arasında bazı yatırımcılara, işadamlarına ve işletmelere söz konusu Harçlar Kanunu  eşit uygulanmamış ve bu dönemde bazı kişi ve kurumlar mağdur edilmiştir.

TBMM Genel kurulunda görüşmeleri devam eden son yılların en büyük mali af yasa tasarısı ile, bu kişi ve kurumların mağduriyetinin giderilmesi mümkün. Yasa tasarısına eklenecek tek bir maddeyle, 5776 sayılı yasanın 11/ç maddesi ile Harçlar Kanununda yapılan ibare değişikliğinin yürürlük tarihinin 2 Ocak 2004 olarak değiştirilmesi, tüm sorunları giderecektir. Avrupa Birliğine girme uğraşı içindeki Ülkemizde, vergi mükelleflerinin yasanın adil ve eşit uygulanmamasından kaynaklanan mağduriyetlerinin giderilmesinden daha doğru ne olabilir.

 

 

Diğer Yazılar
Görüntülenme Sayısı