05.06.2010 – Tam güm yasası

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Tam güm yasası

|Hürriyet Gazetesi| |05.06.2010|

 

SİZ onu “Tam Gün Yasası” olarak biliyorsunuz.

 

Bize göre de “Tam Güm Yasası”.
 

Hiç değilse bazı yönleriyle, Tam Güm Yasası..
Yasanın, “tam güm” denebilecek bazı yönlerini, daha önce yazmıştık (Bkz. 26 Şubat, 11, 22, 29 Mart 2008, 6 ve 13 Haziran 2009 tarihli yazılarımız).
Bugün, şimdiye kadar gündeme gelmeyen, çok kişinin de farkında olmadığı, tam gümlük iki yönünü ele alacağız.


BİLİNMEYEN YÖNÜ
Kamuoyu bu yasayı, devlet ve üniversite hastanelerinde çalışan doktorların, tam gün mesai
yapmaları öngören, muayenehanelerini ve özel hastanelerde çalışmalarını engelleyen bir yasa olarak biliyor.
Oysa olay tıp doktorları ile sınırlı değil.
Diğer fakültelerdeki öğretim üyelerini de kapsıyor.
Örneğin; hukuk, siyasal, iktisadi ve idari bilimler, mühendislik, iletişim ve diğer fakültelerdeki öğretim üyelerini de kapsıyor.
Yasa 30 Ocak 2010 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre;
30 Ocak 2011 tarihine kadar, öğretim üyeleri kısmi statüde çalışmaya son verip tam gün çalışmaya geçecekler (Geçici Madde 57).
Kısmi statüde yani part-time
çalışan ve 30 Ocak 2011 tarihine kadar, tam güne geçmek için
başvurmayan öğretim üyeleri, istifa etmiş sayılacaklar.


ÜNİVERSİTELER BOŞALACAK
Buna göre, şu anda kısmi statüde (part-time) çalışan bir hukukçu, işletmeci ya da maliyeci bir profesör, 30 Ocak 2011 tarihine kadar, tam gün çalışmaya geçmek için başvuruda bulunmazsa, istifa etmiş sayılacak.
Tıp dışındaki fakültelerde, kısmi statüde çalışan öğretim üyelerinin çoğu, tam günü seçmeyecek ve istifa edecekler.
İşin doğrusu, bir öğretim üyesi kolay yetişmiyor.
Üniversitedeki bir profesörün, emekli olmaya hak kazandığı halde görevine devam etmesi, maddi anlamda (mevcut aylığı ve emekli aylığı kıyaslaması olarak) 300 lira civarında fark ediyor.
Bu olayın maddi boyutu. Manevi boyutu ise, para ile ifade edilemeyecek bir olay.


TELİFLER DÖNER SERMAYEYE
Yapılan düzenlemelerden biri de telif gelirleri ile ilgili.
Tam Gün Yasası ile Yüksek Öğretim Kanunu’nda da değişiklik yapıldı.
Buna göre; öğretim elemanının, görevi ile bağlantılı olarak verdiği hizmetin karşılığında, “telif ücreti” adıyla bir bedel tahsil etmesi halinde, bu telif gelirinin döner sermayeye aktarılması ve daha sonra bu gelirin sembolik bir kısmının, öğretim üyesine ödenmesi
söz konusu olacak (YÖK Yasası Md. 36 ve 58).
Bu da Tam Güm’lük olaylardan biri..
Yukarıdaki düzenlemelerin
iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu.
Anayasa Mahkemesi, yukarıda belirttiğimiz düzenlemeleri yürürlük tarihi olan 30 Ocak 2011’den önce iptal etmezse, üniversitelerde ciddi anlamda boşalma olur.
Olan da ülkeye olur..   
 

 


 

Görüntülenme Sayısı