Tesadüfün Böylesi 

|Hürriyet Gazetesi| |02.01..2011|

HANİ “Bu kadarı da olmaz” denilen olaylar vardır ya işte öyle bir şey.  Muzaffer Canpolat, otomobili ile giderken, arkadan “gümm” diye bir araç çarpar.

Sinirli bir şekilde aracından iner. Çarpan kişi son derece nazik bir şekilde özür dileyerek, aracın tamir ve onarımını üstleneceğini söyler.

KARTVİZİTTEKİ SOYADI

Canpolat bu davranış karşısında sakinleşir. Arkadan çarpan kişi;

“Buyurun, bu benim kartvizitim. Şirketime teşrif edin, zararınızı hemen ödeyelim” diyerek, kartvizitini uzatır. Canpolat, kartvizitteki Ali Ökmen ismini okuduğunda, dayanamayıp sorar:

– Sizin, İrem Ökmen’le bir yakınlığınız var mı?

– Tabii.. o benim kızım.

– Nee.. 15 gün önce yine bu caddede ve tam burada, otomobilime arkadan kızınız çarpmıştı. Şimdi de aynı yerde babası. Tesadüfün böylesi, inanılır gibi değil.

TAMİR SONRASI

Muzaffer Canpolat, otomobilin tamir ve onarımı bittikten sonra, şirkete gider ve muhasebe müdürüne “otomobilimin tamir ve onarım faturası” diyerek faturayı uzatır. Muhasebe müdürünün “Kaç defa ödeyeceğiz beyefendi? 15 gün önce ödedik ya..” diye tepki göstermesi üzerine, sakin bir şekilde yanıt verir;

“O kızının arabama çarpmasının faturasıydı. Bu da babasının..”

Muhasebe müdürü olayı öğrenince, dayanamayıp bir kahkaha atar ve şunu der:

– Beyefendi, aman dikkat, üçüncü defa, sakın Ali Bey’in eşinin önüne çıkmayın. O Land Cruiser sürüyor ve deli gibi hızlı araba kullanıyor!

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat bir oyuna benzer. Uzunluğu değil, iyi oynanıp oynanmadığı önemlidir.

SENECA

HAYRET SERDO

30 kişilik bir grup Barselona’dayız.

Rehberlik yapan arkadaş; “Domuz etinin İspanyolcası nedir?” sorusu üzerine, şu açıklamayı yaptı;

“Serdar Ortaç’ı hepiniz bilir ve seversiniz. Ben de çok severim. Sevenlerinden ve kendisinden özür dileyerek bir ipucu vereceğim. Serdo İspanyolca domuz eti demek. Aklınızda kalması için Serdar Ortaç’ı ‘serdo’ diye hatırladığınızda domuz etinin ‘cerdo’ diye yazılan İspanyolcası çağrışım yapabilir.”

EN GÜZEL

En güzel deniz:

henüz gidilmemiş olandır.

En güzel çocuk:

henüz büyümedi.

En güzel günlerimiz:

henüz yaşamadıklarımız.

Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür…

                                                                   Nazım Hikmet

HIRS

Bir teknenin, yelkenini şişiren rüzgâra benzer. Fazlası tekneyi batırır. Azı da tekneyi olduğu yerde saydırır.

Voltaire

TEBESSÜM

ADEM İLE HAVVA HANGİ MİLLETTEN?

Bir Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede ‘Adem ve Havva Cennet Bahçesinde’ tablosuna bakıyorlarmış: Alman, “Bedenlerinin kusursuzluğuna bakar mısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı.” demiş.

 Fransız, Alman’a karşı çıkmış: “Havva ne kadar güzel, Adem ne kadar yakışıklı. Bu denli çekici olduklarına göre, hiç kuşkusuz Fransız olmalılar.”

Türk, tabloyu uzun uzun izledikten sonra kararını vermiş:

“Bunlar kesin Türk’tür. Üstte yok, başta yok, elmadan başka yiyecek yok, ama hâlâ kendilerini cennette sanıyorlar.”

(Teşekkürler Pınar KÖKSAL, Murat ÇİN ve Erol BENEZRA)

MİNNET BORCU

İki aslan konuşuyordu;

 – Şu adam sana neden her hafta et getiriyor?

 – Unuttun mu? Geçen yıl onun kaynanasını yemiştim ya… Minnet borcunu ödüyor!..

NASIL 99 OLUR?

987654321 sayısının rakamları arasına öyle yerlere (+) koyunuz ki toplam 99 çıksın.

YANIT :    9 + 8 + 7 + 65 + 4 + 3 + 2+ 1 = 99  veya 9 + 8 + 7 + 6 + 5 + 43 + 21 = 99

BAK ŞU DENİZ ASLANINA

· Erkek deniz aslanının 100’den fazla karısı olabilir ve 3 ay yemek yemeden yaşayabilir.

YILLAR

Erkeğe cazibe, kadına yaş kazandırır.

Dominique Müller