E-Yaklaşım / Mayıs 2024 / Sayı: 377
I- GİRİŞ
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na([1]) (KoopK) göre kooperatiflerin kanuni ve zorunlu organları; genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur. Bütün ortakların temsil edildiği en yetkili organ olan genel kurul, kooperatiflerin karar ve irade organıdır. Genel kurul esas itibariyle, ortakların belli bir zamanda ve yerde müzakerelerde bulunmak ve karar almak için gerekli şartları yerine getirmek ve uymak kaydıyla bir araya gelmesiyle oluşur. Kanuni istisnalar saklı olmak üzere ortaklar, kooperatif işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanırlar([2]).
Bu bağlamda, kooperatiflerin varlığını sürdürebilmesi ve yönetim kurulunun denetiminin sağlanabilmesi bakımından genel kurul toplantıları büyük önemi haizdir. Kooperatiflerde genel kurul toplantıları, olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. KoopK’ya göre olağan genel kurulun her hesap döneminin sona ermesinden itibaren altı ay içinde ve yılda en az bir defa toplanması gerekmektedir. Olağanüstü genel kurul toplantıları ise belli bir süreye bağlı olmaksızın kooperatifin iş, işlem ve faaliyetlerinin gerektirdiği zamanlarda yapılır. Anılan Kanunda ayrıca, genel kurulun olağan toplantıya çağrılması yükümlülüğüne uymayan kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri için yaptırım da öngörülmüştür.
İşte bu çalışmada, kooperatiflerde olağan genel kurul toplantılarının yapılma zamanı tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
II- KOOPERATİF GENEL KURUL TOPLANTILARININ YAPILMA ZAMANI
Kooperatiflerin genel kurul toplantılarının yapılma zamanına ilişkin olarak KoopK’nın 45/1. maddesinde; “Kooperatif genel kurulları olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az bir defa yapılması zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir. İlgili Bakanlıklar tarafından hazırlanan örnek anasözleşmelerde de esas itibariyle olağan genel kurul toplantısının, her yılın ilk altı ayı içinde yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu hükümde olağan genel kurul toplantılarının “hesap devresinin (döneminin) sonundan itibaren” yapılacağı belirtilmiş, ancak hesap döneminin ne olduğu KoopK’da gösterilmemiştir. Bununla birlikte, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 174. maddesinde “hesap dönemi”nin ne olduğu açıklanmış olup, buna göre mezkûr maddede defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı (1 Ocak-31 Aralık) olduğu, takvim yılı dönemini faaliyet ve işlemlerin mahiyetine uygun bulmayanların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı’nca 12’şer aylık özel hesap dönemlerinin belli edilebileceği, belirtilmiştir.
Bu durumda, belli alanlarda faaliyet gösteren kooperatifler hariç olmak üzere, uygulamada birçok kooperatif hesaplarını takvim yılına göre tutmaktadır. Takvim yılını kabul eden kooperatiflerin hesap dönemi ise 1 Ocak tarihi itibariyle başlamakta, 31 Aralık tarihi itibariyle de sona ermektedir. Dolayısıyla, bu kooperatiflerin olağan genel kurul toplantılarını 31 Aralık tarihinden itibaren 6 ay içinde, bir başka deyişle 30 Haziran gününün akşamına kadar yapmaları icap etmektedir. Eğer bir kooperatif özel hesap dönemi belirlemişse, bu dönemin sona ermesinden itibaren altıncı ayın sonuna kadar genel kurulun yapılması gerekmektedir. Örneğin, bir üretim veya tarım satış kooperatifi için hesap dönemi 1 Ağustos-31 Temmuz olarak belirlenmişse, hesap döneminin sona erdiği 31 Temmuzu takip eden altıncı ayın sonuna kadar (31 Ocak) genel kurul toplantısının yapılması gerekmektedir([3]).
III- GENEL KURULU DAVETE YETKİLİ OLANLAR
Kooperatiflerde genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi; yönetim kurulu veya anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetim kurulu, ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurlarına aittir (KoopK md. 43). Ancak genel kurul bu şekilde toplanamadığı takdirde ilgili bakanlık da genel kurulu toplantıya çağırabilir. Aynı Kanun’un 44. maddesinde de dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurulun toplantıya çağrılacağı, yönetim kurulunun bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin müracaatı üzerine veya doğrudan doğruya ilgili bakanlık tarafından genel kurulun toplantıya çağrılabileceği, çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma müsaadesini alabileceği hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, genel kurulu çağrı yetkisi birinci derecede yönetim kuruluna, ikinci derecede denetim kurulu, tasfiye memurları ve üst birliğe, üçüncü derece de ise ilgili Bakanlığa aittir.
Yönetim Kurulu’nun, genel kurulu toplantıya davet edebilmesi için toplantı yeter sayısı ile toplanması ve karar yeter sayısı ile karar alması ve ayrıca gündemi belirlemesi gerekir. Yönetim kurulu, toplantı ve karar yeter sayısı temin edilmeden toplanamayacağına ve karar alamayacağına göre, bu koşulları yerine getirmeden genel kurulu toplantıya çağıramaz. Diğer bir ifadeyle, yönetim kurulu üyeleri, yasal koşulları yerine getirmeksizin tek tek veya gruplaşarak genel kurul toplantısı isteyemez([4]). Diğer taraftan, süresi dolan yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olup olmadığına ilişkin tartışmalı husus, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda([5]) (TTK) yapılan düzenlemeyle açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir (KoopK md. 98, TTK 410/I, Örnek Anasözleşme).
IV- GENEL KURUL TOPLANTILARININ SÜRESİNDE YAPILMAMASININ CEZAİ YAPTIRIMI
KoopK’nın ek 2/2. maddesinde, bu Kanun’un 45. maddesinin birinci fıkrası gereği genel kurulu zamanında olağan toplantıya çağırmayan kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinin dokuz aya kadar hapis ve o…