Limited Şirket Ortaklarına Ödenen Huzur Hakkı Ödemelerinde Asgari Ücret İstisnası

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Ufuk ÜNLÜ*

E-Yaklaşım / Aralık 2023 / Sayı: 372

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan ticaret şirketi olarak tanımlanmaktadır. Limited şirketler, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanırlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 573. maddesi gereğince limited şirketlerin sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Huzur Hakkı ödemesi anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine ve limited şirketler için müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılabilir.

Bu çalışmada, limited şirket ortaklarına ödenen huzur haklarına Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendi uyarınca asgari ücret istisnası uygulanıp uygulanmayacağı hususu makalemiz içerisinde değerlendirilecektir.

II- HUZUR HAKKI ÖDEMELERİNDE ASGARİ ÜCRET İSTİSNASI

Huzur hakkı kavramı iş dünyasında her geçen gün daha sık kullanılmaya başlanan kavramlardan bir tanesidir. Huzur hakkı temelde bir şirkette belirli pozisyonlardaki kişilere yapılan bir ödeme olarak tanımlanabilir.

Şirket içerisinde üst düzey yetkililerin aldığı büyük kararların sonuçları da büyük olmaktadır. Dolayısıyla böyle durumlarda yetkililerin alınan karşı bir korunağa sahip olmaları ve negatif durumların etkisini olabildiğince azaltmak istemeleri oldukça doğaldır. Huzur hakkı dediğimiz kavram işte tam da burada karşımıza çıkmaktadır. Huzur hakkı, genelde şirketin üst düzey yetkilileri dediğimiz; müdürlerin, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve yetkililerin şirket bünyesinde alınan kararlara bağlı olarak ortaya çıkabilecek olumsuz durumlardan korunabilmek amacıyla aldığı maddi ödemedir. 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “yönetim kurulu üyelerinin mali hakları” başlıklı 394. maddesinde “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir” denilmek suretiyle huzur hakkı konusuna yer verilmiştir. Esasen huzur hakkı, yönetimde söz sahibi kişilerin aldıkları sorumlulukların karşılığı olarak bu kişilere ödenen maddi bir gelirdir, haktır. Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine ve  limited şirketler için müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara huzur hakkı ödemesi yapılabilmektedir.

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;

. “Ücretin tarifi” başlıklı 61. maddesinde, Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

Bu Kanun’un uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

…4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;…” ,

. “Vergi tevkifatı” başlıklı 94. maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104. maddelere göre, …vergi tevkifatı yapılır…”,

. “Vergi tevkifatında uyulacak esaslar” başlıklı 96. maddesinde; “Vergi tevkifatı, 94. madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder.

…”,

hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, Aynı Kanun’un 23. maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde; “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).” hükmü yer almaktadır.

7349 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kağıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır.) hükmü eklenmiştir.

Görüntülenme Sayısı