10.07.2010 – Kocası karısının işyerini bedelsiz kullanabilecek

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Kocası karısının işyerini bedelsiz kullanabilecek
|Hürriyet Gazetesi| |10.07.2010|

 

BAŞLIĞI okuyunca, “Ne yani, kocası karısının işyerini bedelsiz kullanamayacak da kim kullanacak?” diye sormayın.
 

Uygulama, düşündüğünüzün tam aksi..


OLAY NE?
Yürürlükteki Gelir Vergisi Kanunu’nun 73. maddesine istinaden, Maliye;
– Bir avukatın, mülkiyeti karısına ait büroyu, kira ödemeden kullanamayacağı,
– Bir doktorun babasına ait büroyu, kira ödemeden muayenehane olarak kullanamayacağı,
– Bir şahsın, mülkiyeti kendisine ait mağazayı, babasına bedelsiz kiralayamayacağı,
– Bir şahsın, sahibi olduğu işyerini, ortağı olduğu şirkete bedelsiz kiralayamayacağı
görüşünde olup, uygulaması da bu yönde.
Gayrimenkulün “konut” olarak; anne-babaya, çocuğa, toruna ya da kardeşe bedelsiz olarak kiraya verilmesi kabul ediliyor ancak “işyeri” olarak bedelsiz kiralama kabul edilmiyor.


BEDELSİZ KULLANIRSA
İşyerlerinin, gayrimenkul sahibinin eşi, çocuğu, torunu, anne-babası ya da kardeşi tarafından bedelsiz yani kira ödemeksizin kullanılması halinde, bu durum tespit edildiğinde, Maliye’nin denetim elemanları;
“Madem kira almıyorsunuz, o halde almış gibi emsal kira bedelini beyan edip, gelir vergisi ödeyin”
diyorlar.
Hemen ardından; emsal kira bedeli üzerinden “gelir vergisi” ve verginin bir katı “vergi ziyaı cezası” hesaplanıyor. Ayrıca gecikme faizi de isteniyor.
Yıllardır, örneğin 10 – 20 yıldır hatta 30 yıldır süregelen uygulama böyle..
Uygulama böyle ama çok kişi hala tepki gösterip, ısrarla soruyor;
“İki dairem var. Birini kızım konut olarak, diğerini de avukat olan oğlum büro olarak kullanıyor. Kızımla ilgili bedelsiz kullanım kabul ediliyor, oğlumla ilgili bedelsiz kullanım ‘konut değil büro olarak kullanıyor’ diye kabul edilmiyor. Olacak iş mi?”


YARGI NE DİYOR?
Yargının bu konuya bakışı, daha gerçekçi.
Elimizde iki örnek karar var. Birlikte bakalım.
“Sahibi bulunduğu taşınmazı, eczacılık işi ile uğraşan eşine kira almadan tahsis eden şahsın, kira geliri elde ettiği ortaya konmadan ‘emsal kira bedeli’ esasına göre gelir vergisi tarhiyatı yapılması hatalıdır.” (Danıştay Dördüncü Daire, 18 Aralık 2006 Tarih ve E.2006/3911, K.2006/2799)
“Sahibi olduğu araziyi, yüzde 91 paylı ortağı olduğu şirkete kira almadan kullandıran şahıs adına; kira sözleşmesinin bulunmaması ve kira ödenmediğinin tespit edilmesi durumunda, ‘emsal kira bedeli’ uygulanmak suretiyle tarhiyat yapılamaz (Dn. Dördüncü Daire, 12 Kasım 2009 Tarih ve E.2007/5706, K.2009/5619).


YASA DEĞİŞMELİ
Bilindiği gibi, Danıştay’ın kararları ilgili uyuşmazlık için geçerli. Benzeri bir olayda, inceleme elemanı o karara uymak zorunda değil. Öte yandan, Danıştay kararlarının “düzenleme fonksiyonu” yani benzer olaylar için içtihat yaratması, “vergilemede güvenliği sağlama fonksiyonu” yani yasalara uygun olmayan bir vergilendirme işleminin, yargı organınca iptal edilebileceği düşüncesi ve buna benzer uygulamaların, tarafları yasalara uymaya yönlendirme özelliği var (Bkz. Prof.Dr.Şükrü Kızılot – Av. Zuhal Kızılot, Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları, Ankara-2010, 18.Baskı, s.76-77).
Bu konuda bir yasa değişikliği yapılıp, konut-işyeri ayırımına son verilmesi gerekiyor.

 

 


 

Görüntülenme Sayısı