Vergisel Açıdan Zayi Belgesi

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Fırat İNSEL*

Yaklaşım / Nisan 2022 / Sayı: 352

I- GİRİŞ

Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesinin 7. fıkrasında, saklamakla yükümlü olunan defter be belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğraması halinde, öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden bir belge istenebileceği, bu davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebileceği hükmü yer almaktadır.

Bu düzenleme çerçevesinde, yangında defter ve belgeleri zayi olan mükelleflerin, olayı tevsik eden belgelerle (itfaiye raporu, vb) birlikte yetkili mahkemeye başvurulması ve zayi belgesi alınması gerekmektedir.

Zayi belgesi talebi, ticari işletmenin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’nden istenir.

Mahkemeye müracaat ederken hangi defter ve belgeler için zayi belgesi istenildiği belirtilmelidir. Mahkeme tarafından vuku bulan olayın mahiyetine göre gerekli belgeler (örneğin itfaiye raporu) talep edilmekte olduğu için söz konusu belgeleri müracaat esnasında mahkemeye sunmak gerekli olmaktadır. Ayrıca yangın çıkması sonucu defter ve belgelerin yandığı durum için alınacak itfaiye raporunda yanmış ve okunamaz hale gelmiş defter-belgeler ile ilgili tespitlerin (nev’i, seri-sıra no, cilt adedi ve boş veya kullanılmış olma durumu) raporda yer almasının sağlanması yerinde olacaktır. İlave olarak hizmet ilişkisi sebebi ile bu afet esnasında zayi olan belgelerin neden bu mahalde bulunduğunu da ayrıca ispat etmesi bakımından hizmet sözleşmesi vb. belgelerin de mahkemeye başvuru evraklarına eklenmesinde yarar olacaktır. 

Başvuru süresi olan 15 günlük süre hak düşürücü süredir. Kanun gereği öğrenilme tarihinden itibaren 15 gün içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmalıdır.

II- VERGİSEL AÇIDAN ZAYİ BELGESİ

Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 4 no.lu bendine göre, defter ve belgelerin vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir nedenle “ibraz edilmemesi”, re’sen takdir nedenidir.

Defter ve belgelerin ibraz edilmemesi aynı zamanda vergi ziyaı ve usulsüzlük cezası kesilmesini gerektirmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinde mücbir sebep hallerine yer verilmiş olup, söz konusu madde kapsamında;

–  Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel yangın ve

–  Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması

halleri mücbir sebep hali olarak kabul edilmiştir.

Vergi Usul Kanunu’nun 15. maddesinde, 13. maddede sayılan mücbir sebeplerden herhangi birinin vuku bulması durumunda mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat ve tevsik edilmesi şartıyla vergi sürelerinin işlemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, Maliye Bakanlığı yangın sebebiyle mücbir sebep ilan etmediği sürece, arşivde yanan evrakların durumunun belgelenebilmesi için bu hususun ispat ve tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan yangın durumu malum olsa dahi, bu durumun vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olduğunun ve mücbir sebep süresinin ilgililerce tevsiki gerekir. Genel bir afet bütün mükellefler için mücbir sebep sayılmayabilir. Afetin, mükellefin vergi ödevini yapmasına engel olacak bir afet olduğunun tevsiki gerekir.

Vergi Usul Kanunu’nun 373. maddesinde,  mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa vergi cezasının kesilmeyeceği hükmü yer almaktadır.

KDV Uygulama T…

Görüntülenme Sayısı