E-Yaklaşım / Mayıs 2023 / Sayı: 365
I- GİRİŞ
Gerek kamu kurumlarında gerekse özel işletmelerde hizmetlerin yerine getirilmesi açısından çalışanların görev mahalli dışında gönderilmeleri dolayısı ile yapılan ödemeler ücret kapsamına girmektedir.
Bu ödemelerin hangi hallerde ücret olarak vergi matrahına dâhil edileceği, hangi hallerde ve hangi kıyasa göre istisna kapsamına gireceği konuları da bu anlamda önem kazanmaktadır.
Vergilemede, özellikle özel işletmeler açısından emsali devlet memuru veya en yüksek devlet memuru kıyası, çoğu zaman pratik olarak uygulamadan uzak veya uygulanabilmesi oldukça meşakkatli bir süreci de beraberinde getirebilmektedir.
Tanım yetersizliği maalesef bu anlamda farklı uygulama, yorum ve idari muktezalara sebebiyet vererek Hazine açısından bir vergi kaybına neden olabileceği gibi mükellefler açısından yeterince yararlanılamayan bir vergi avantajını ortadan kaldırabilecektir.
Bu yazımızda öncelikle harcırah veya yolluk ödemelerinde 2023 rakamları ile birlikte geçerli mevzuat düzenlemelerine dair açıklamalarda bulunulacak ve sorunlu başlıklarla analiz ve değerlendirmelerimize yer verilecektir.
II- HARCIRAH VE YOLLUK ÖDEMELERİ
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 24. maddesinin birinci fıkrasında, “Gider karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir.
1. Harcırah Kanunu’na tabi kurumlar tarafından harcırah veya yolluk olarak yapılan ödemeler;
2. Harcırah Kanunu kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve üyeleri ile denetçilerine, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına (Harcırah Kanunu’na tabi olsun olmasın her türlü sözleşmeli personel dâhil) verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık verilen gündelikler (Bu gündelikler aynı aylık seviyesindeki devlet memurlarına verilen gündeliklerden fazla ise veya devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur);”,
61. maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”