Yurt Dışından Elde Edilen Kâr Paylarının Vergilendirilmesi

 

Yazar: Ufuk ÜNLÜ*

 

E-Yaklaşım / Eylül 2024 / Sayı: 381

 

 

I- GİRİŞ

 

Temettü veya diğer adıyla kâr payı; bir işletmenin elde ettiği dönemlik kârdan miktarından nakit ya da hisse senedi olarak şirket ortaklarına pay vermesidir. Önemli bir ortaklık hakkı olan temettü, işletmedeki her bir ortağın sahip olduğu hisse senedi miktarına göre bir pay verilmesi anlamını taşır. Kâr payı yıllık bilançoya göre belirlenen net kârdan ya da bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir.

 

Türkiye’de hizmet veren gelir vergisi mükellefinin, kanuni ve iş merkezi yurtdışında bulunan şirketinden temettü kazancı elde etmesi durumunda, söz konusu kazanç yurtdışında vergilendirilse dahi elde edilen bu temettü geliri nedeniyle Türkiye’de gelir vergisi ödeyip ödemeyeceği konusu yazımız içerisinde açıklanacaktır.

 

II- YURT DIŞINDAN ELDE EDİLEN KÂR PAYLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

 

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinde Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, anılan Kanun’un 4. maddesinde;

 

“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

 

1. İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19. ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

 

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”,

 

22. maddesinin (4) numaralı fıkrasında;

 

4. Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumlardan elde edilen, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarının yarısı, bu kurumların ödenmiş sermayesinin en az % 50’sine sahip olunması ve kâr payının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla gelir vergisinden müstesnadır.”

 

. 75. maddesinde ;

 

“Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.

 

Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar menkul sermaye iradı sayılır:

 

1. Her nevi hisse senetlerinin kâr payları (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kâr payı veya benzeri gelirler dahil.);

 

 2. İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)

 
Görüntülenme Sayısı