E-Yaklaşım / Ağustos 2024 / Sayı: 380
I- GİRİŞ
Yenileme fonu uygulaması Vergi Usul Kanunu’nun 328. ve 329. maddelerine istinaden mükelleflere tanınan bir vergi erteleme müessesesidir. Burada amaç yatırım malı sayılan işletmelerin bilançolarına dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesinin teşvik etmektir. Kanuni manada yenileme fonu; iktisadi işletmelere dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin gerektiğinde yenilenebilmesi için, bu kıymetlerin satışından doğan kâr veya sigorta tazminatlarından ayrılan karşılığın, bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile muhafazasını ifade etmektedir. Yenileme fonu olarak ayrılan bu tutar, satılan veya değerini kaybeden iktisadi kıymetin yerine alınan amortismana tabi iktisadi kıymetin amortismanında kullanılır. Yenileme fonunun yeterli olmaması halinde mahsup edilmeyen amortisman kısmı dönem gideri olarak dikkate alınmaktadır. Mahsup edilmeyen yenileme fonu bakiyesi ise vergi matrahına ilave olunur. Yenileme fonu uygulaması Vergi Usul mükelleflere tanınan bir vergi erteleme müessesesidir. Sözkonusu müesseseden faydalanabilmek için mükellef bilanço usulüne göre defter tutmalıdır. Satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi yönetenlerce bu yönde karar verilip, teşebbüse geçilmiş olmalıdır. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kâr veya sigorta tazminatlarından ayrılan karşılığın, bilançonun pasifinde azami üç yıl süre ile muhafazasını ifade etmektedir. Elde edilen kârın bir süre için yenileme fonu olarak vergi kapsamı dışında tutulması, bir vergi ertelemesi rejimi niteliği taşımaktadır. Bu fonda yer alan kârın sermayeye ilave edilip edilemeyeceği, amortismana tabi iktisadi kıymetin yenilenmesinin işin mahiyetine göre zaruri veya işletmeyi idare edenlerce bu hususta karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olması şartı ile üç yıllık sürenin hesabında zaman zaman tereddüt oluşabilmektedir. Yine tereddüt oluşturan bir husus yenileme fonu uygulamasından Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/e maddesi istisnası ile birlikte yararlanma imkanı olup olmadığıdır.
II- GENEL OLARAK AMORTİSMAN
Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/7. maddesinde; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların gider yazılabileceği hüküm altına alınmıştır. İşletmenin mevcutları arasında yer alan sabit kıymetlerden bir kısmı amortismana tabi iktisadi kıymet adını almakta olup bunların genel çerçevesi Vergi Usul Kanunu’nun 313. maddesinde çizilmiş bulunmaktadır. Buna göre; gayrimenkuller, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmleri amortismana tabi iktisadi kıymetlerdir. Gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler ise bahsi geçen Kanun’un 269. maddesinde gayrimenkulün mütemmim cüzleri ve teferruatı, tesisat ve makinalar, gemiler ve diğer taşıtlar ile gayrimaddi haklar olarak sayılmıştır. Amortismana tabi sabit kıymetin işletmede bir yıldan fazla kullanılabilecek nitelikte olması ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz kalması gerekir.(aşınma ve yıpranma boş arazi ve arsalarda söz konusu olamayacağı için 213 sayılı VUK’nun 314. maddesi gereğince bu sabit kıymetler amortismana tabi değildir).