Yargılama Hukukunda Bir Kavram: Bekletici Sorun

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Mehmet Ezhan DOĞRUSÖZ*

E-Yaklaşım / Mart 2024 / Sayı: 375

I- GİRİŞ

Uyuşmazlıkların çözümünde taraflar, bir alternatif olarak dava yoluna da gidebilmektedirler. Yargı aşamasında ise, yargılama faaliyetinin sağlıklı olarak sürdürülmesi, sonuçta adaletli bir karara varılması ile doğrudan bağlantılı olmaktadır. Bazı hallerde, davanın çözümü sürecinde mahkemenin, hukuken başka bir mahkemeden veya bir makamdan cevabını talep etmesi gereken haller de olabilir. Bir hukuki sorunda, başka bir mahkemeye ya da makama danışılması ve gelecek olan cevaba göre hareket edilmesi gereken hal, bekletici sorun kavramı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Vergi uyuşmazlıklarında da yargılama sürecinde söz konusu olabilecek bekletici sorun hali, bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Yazıda, bekletici sorun kavramı ve  bu kavramın vergi yargılamasındaki yeri üzerinde durulacaktır.

II- KAVRAM  

Bir davanın esastan görülüp hükme bağlanabilmesi, başka bir mahkemede görülen ya da henüz görülmeyip görülmesi sağlanması gereken davanın veya işin sonuçlandırılmasına yahut idari bir makamın tespitine bağlı ise, davaya bakan mahkemenin, icra etmekte olduğu yargılamayı, diğer mahkemede görülmekte olan ya da görülmesi sağlanması gereken dava veya işin sonuçlandırılmasına yahut idari makamın kararına kadar ertelemesi halinde, “bekletici sorun”dan söz edilir([1]).

Bu noktada bekletici sorun (bekletici mesele) kavramı ile ön sorun kavramı arasında benzerlik görülebilir. Ancak, ön sorun bekletici sorundan farklı bir kavramdır. H.M.K. md.163 düzenlemesine göre, yargılama sırasında, davaya ilişkin bir ön sorun ortaya çıkarsa, ilgili taraf bunu dilekçe vermek suretiyle yahut duruşma sırasında sözlü olarak ileri sürebilir.

Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın çözümü, çok defa usule ilişkin bir takım sorunların çözümünü gerektirir. Bu tür yan sorunlar konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunacağından, bunların çözümü için izlenecek prosedürün belirlenmesi gerekmiştir. İşte, ana uyuşmazlığın çözümü için izlenecek prosedür sırasında, bu prosedürle ilgili olmak üzere ortaya çıkan ana uyuşmazlığın türevi niteliğindeki sorunlara “ön sorun” (hadise) denilmektedir([2]).

Ön sorun hakkında verilmiş olan karar, hukuki niteliği itibariyle hakimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuruyorsa, nihai bir karar; bu sonucu doğurmuyorsa, bir ara kararı konumundadır. Örneğin, yetkinin kesin olmadığı hallerde ileri sürülen yetki ilk itirazının uygun bulunması halinde verilecek olan yetkisizlik kararı, hakimin davadan elini çekmesi sonucunu doğurduğundan, usule ilişkin bir nihai karar konumundadır. Buna karşılık, fer’i müdahale talebinin reddine ilişkin karar ise, bir ara kararı konumundadır; çünkü, hakimin derdest davadan elini çekmesi sonucunu doğurmamaktadır([3]).  

Ön sorunun benzer kurum olan bekletici sorundan farkı, ön sorunun davanın görüldüğü mahkemece değerlendirilip karara bağlanması söz konusu iken bekletici sorunda, başka bir mahkemede görülen ve başka mahkemece çözüme kavuşturulacak olan bir sorun vardır([4]). 

Bekletici sorun olarak nitelendirilen mesele açılmış bir dava olabileceği gibi hakim, uyuşmazlığın çözümü için başka bir mahkeme veya idari makama başvurulması gerekli ise ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için süre de verebilir([5]). Bekletici sorun sayılmasının uygulamada en çok karşımıza çıkan sebebi, farklı mahkemelerde görülen davalar arasında bağlantı bulunması ve birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkilemesidir. Böyle bir durumda, birbiri ile ilişkili (bağlantılı) olan davaların birleştirilmesi mümkündür. İki hukuk davası derdest ve fakat bu davaların birleştirilmesi mümkün olmamışsa, aralarında bağlantı bulunması ve birisi hakkında verilecek olan kararın diğerini etkileyecek olması şartıyla davalardan birisinin diğeri için bekletici sorun sayılması gerekir([6]).   

Bekletici sorun, çelişik kararlar verilmesini ve aynı sebepten dolayı iki defa inceleme yapılmasını engellemekte ancak aynı zamanda davaların uzamasına da sebep olmaktadır([7]). Bekletici sorun kararı verilmesi yargılamanın gecikmesine göre daha üstün yarar sağlayacaksa, bekletici sorun kararı verilmesi ve yargılamanın gecikmesi hak arama özgürlüğünün daraltıldığı ya da geçici de olsa engellendiği anlamına gelmez. Aksine bekletici sorun, yargılamanın ekonomik şekilde tamamlanmasına ve kararlar arasındaki uyumun sağlanmasına hizmet eder(

Görüntülenme Sayısı