E-Yaklaşım / Ocak 2024 / Sayı: 373
I- GİRİŞ
Vergi mükellefi, vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren ve bu suretle üzerine düşen vergi borcunu ödemekle yükümlü olan gerçek veya tüzel kişidir. Toplumu oluşturan bireyler, ödeme güçlerinin belirli bir oranında devleti finanse ederler. Toplum üyelerinin vergi ödevi vergiyi doğuran olayla birlikte ortaya çıkar. Kişi, ortaya çıkan vergi borcunu ödemekle mükellef olduğundan, vergi mükellefi olarak adlandırılır. Vergi mükellefiyeti için kanuni ehliyet şart değildir, hak ehliyeti yeterlidir. Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti kaldırmaz.
Genel olarak danışmanlık, eğitim, çevirmenlik, tasarım, fotoğraf vb. işleri serbest meslek faaliyeti çerçevesinde hizmet veren kişiler, hem vergi mükellefi olmamakta hem de esnaf muaflığından yararlanmamaktadırlar. Zira bu kişiler serbest meslek faaliyetini arızi olarak vermektedirler. Söz konusu kişilerden hizmet alınması halinde bu hizmetlerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu kapsamında stopaj ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu kapsamında tevkifat uygulamasına konu edilip edilmeyeceği yazımız kapsamında incelenecektir.
II- VERGİ MÜKELLEFİ OLMAYAN KİŞİLERDEN SERBEST MESLEK FAALİYETİ ÇERÇEVESİNDE HİZMET ALINMASI
Dışardan hizmet alımı, pek çok şirket tarafından tercih edilen bir uygulamadır. Bu tarz işlerde hizmeti sağlayan vergi mükellefi ise hizmet alana fatura düzenler. Ancak hizmet sağlayan vergi mükellefi değilse mevzuata uygunluk açısından detaylı incelenmesi gerekir (örneğin üniversitelerdeki akademisyenler, başka şirketlerde ücretli olarak çalışan kişiler, kendi başına tasarım işi yapan kişiler, internet mecralarında takipçileri olan bloggerlar, telif hakkı sahibi olan kişiler vb.). Öncelikle anlaşılması gereken, vergi mükellefi olmayan kişiden alınan hizmetin süreklilik içerip içermediği hususudur.
A- DÜZENLENECEK BELGELER
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.“ hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise, esas itibariyle, aynı Kanun’un 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmesi uygun görülen belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;
. 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.”,
. 234. maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçiler, bu Kanun kapsamındaki belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunmayanlara yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları mallar (gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden satın aldıkları mallar hariç) için işi yapana veya malı satana imza ettirecekleri gider pusulası düzenlerler. Vergiden muaf esnaf için düzenlenen gider pusulası, bu kişiler tarafından verilmiş fatura hükmündedir.
Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev’i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini ve işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlariyle soyadlarını (Tüzel kişilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası işi yapana veya malı satana tevdi olunur.
Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.
Gider pusulası, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen gider pusulası hiç düzenlenmemiş sayılır.
İkinci fıkrada belirtilen bilgileri ihtiva etmeleri kaydıyla;
a) Malın veya hizmetin bedelinin, dördüncü fıkrada belirtilen süre dâhilinde satıcıya; 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya 09.05.2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla ödenmesi halinde, bu kurumlarca düzenlenen belgeler,
b) 07.11.2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında satın alınan malların gider pusulası düzenlemek zorunda olanlara iade edilmesinde, 6502 sayılı Kanun uyarınca iade edilecek tutarların,(a) bendinde yer alan kurumlar aracılığıyla iadesinde bu kurumlarca düzenlenen belgeler,
c) Bu Kanuna göre belge düzenleme zorunluluğu bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının, tabi oldukları ilgili mevzuat dâhilinde, yaptıkları işler veya sattıkları mallar için düzenledikleri belgeler, gider pusulası yerine geçer.
…”
hükümlerine yer verilmiştir.
Buna göre, serbest meslek faaliyetini arızi olarak yapan kişilerden alınan hizmetlere ilişkin olarak, mezkûr Kanunun 234 üncü maddenin beşinci fıkrası saklı kalmak üzere aynı madde gereğince, gider pusulası düzenlenmesi icap etmektedir.
Ancak, bahse konu hizmetlerin serbest meslek faaliyetini devamlılık arz edecek ve mutad meslek halinde yerine getirmeleri nedeniyle serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet tesis ettirilmesi gerekenlerden temin edilmesi durumunda, hizmet bedellerinin bunlara ödenmesine ilişkin yasal defter kayıtlarının serbest meslek makbuzu ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
B- STOPAJ VE TEVKİFAT USULÜ
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;
. 65. maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.