Ücreti Ayın Kaçında Ödemeliyim?

Yazar: Talha BAKIRCIOĞLU*

E-Yaklaşım / Ağustos 2024 / Sayı: 380

I- GİRİŞ

 

Elbette tüm işgörenler temelde ücret için çalışmaktadırlar. Farklı motivasyon kaynakları bulunmakla birlikte iş sözleşmesinin temel dinamiği bir tarafın işgörmesi diğer tarafın ise ücret ödemesi üzerine kuruludur. Ücret, işgören için yaşam kaynağı olma özelliğine de sahiptir. Bu noktada ücretin ödeme zamanı işgören açısından son derece önemlidir. Uygulamada iş sözleşmelerinde ücret ödeme tarihleri için çeşitli tarihler belirlenmektedir. Ayın 20’sine kadar, ayın 15’ine kadar gibi hükümler iş sözleşmelerine veya toplu iş sözleşmelerine konulabilmektedir. Yazımızın konusu bu noktada 4857 sayılı Kanun çerçevesinde çalışan işçinin iş görme edimi karşılığında elde etmiş olduğu ücretin hangi dönemler itibari ile veya hangi tarihte ödenmesi gerektiği üzerinedir. Nitekim bu konuda pratikte yanlış bilinen çokça uygulamalar mevcuttur.

 

II- KONUYA İLİŞKİN MEVZUAT HÜKÜMLERİ

 

Ülkemizde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunumuzun 32. maddesinde konuya ilişkin olarak; “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.” hususları;

 

İş Kanunu’nun 34. maddesinde ise; Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez…” hususları belirtilmiştir.

 

Aynı zamanda 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Ücretin Ödeme Süresi” başlıklı 406. maddesinde; “Aksine âdet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenir. Ancak, hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle daha kısa ödeme süreleri belirlenebilir.” hususları belirtilmektedir.

 

Açıkça görüleceği üzere İş Kanunu’na tabi olarak çalışılan işyerlerinde işgörenlerin ücretlerinin ayda bir ödeneceği, Borçlar Kanunu’na tabi olarak çalışan işgörenlerin ücretlerinin ise ay sonunda muaccel hale geleceği belirtilmiştir. İki farklı kanun hükümlerinde de daha kısa ödeme periyotlarının uygulanabileceği de belirtilmiştir. Elbette yazımızın muhataplarının büyük çoğunluğunun İş Kanunu’na tabi işverenler olduğunun bilincindeyiz. Bu noktada İş Kanunu hükümleri temel referans olacaktır fakat Borçlar Kanunu hükümlerinin belirtilme amacı birazdan anlatmaya çalışacağımız ücret ödeme dönemlerinin en fazla bir aylık döneme göre ödenmesi gerektiğini pekiştirme amaçlıdır. Görüleceği üzere Borçlar Kanununda ay sonunda ücretin muaccel hale geleceği yani en geç ay sonunda ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. İş Kanunu’nda ise farklı bir ifade kullanılarak en geç ayda bir ödeneceği hükme bağlanmıştır.

 

 
Görüntülenme Sayısı