Türk Ticaret Kanununa Göre Ticari Defterlerin Tutulma Esasları

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

 

Yazar: Mustafa YAVUZ*

 

E-Yaklaşım / Ocak 2025 / Sayı: 385

 

 

I- GİRİŞ

 

Her gerçek ve tüzel kişi tacir([1]), 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda([2]) (TTK) belirtilen ticari defterleri tutmak ve bu defterlerde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde ettiği sonuçları, anılan Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymakla yükümlüdür.

 

Tacirin defter tutması, hem kendisi yönünden, hem de ortakları ve işletmesiyle ilgili olan alacaklıları yönünden fayda sağlamakta ve ayrıca kamu yararı bakımından önem taşımaktadır. Her tacir, işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri bilmek zorundadır. Ancak bu şekilde, kimden alacaklı, kime ne kadar borçlu olduğunu, işletmenin kâr mı yoksa zarar mı ettiğini saptayabilir ve dolayısıyla işlerinin iyiye veya kötüye gittiğini anlayabilir. Defterler, işletmenin durumunu ortaya koymaktan başka ispat hukuku bakımından da yararlıdır. Tacirin defter tutması, ortaklar açısından da önemlidir. Çünkü defter tutmadan ve defterlere uygun finansal tablo çıkarılmadan, işletmenin hesap durumunu ve buna bağlı olarak işletmenin kârda veya zararda olup olmadığını belirlemek mümkün değildir([3]).

 

TTK’nın 64/3. maddesine göre tacirler tarafından tutulması icap eden ticari defterler; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteridir. Ticari defterlerin tutulmasına ilişkin usul ve esaslar ise TTK’nın 65. maddesi ile Ticari Defterlere İlişkin Tebliğde([4]) (Defter Tebliği) gösterilmiştir. Hem ticari defterler, hem de tacirin faaliyetleriyle ilgili belgeler, ticari hayatın en temel unsurlarıdır. Bu bağlamda, ticari defterlerin söz konusu düzenlemelerde öngörülen kurallara uygun bir şekilde tutulması gerekmektedir. Keza, ticari defterlerini mevzuata uygun olarak tutmayan tacirler hakkında TTK’da idari yaptırım öngörülmüştür.

 

İşte bu çalışmada, Türk Ticaret Kanununa göre ticari defterlerin tutulma esasları detaylı olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir.

 

II- TİCARİ DEFTERLERİN TUTULMA ESASLARI

 

A- TİCARİ DEFTERLERİN VE GEREKLİ DİĞER KAYITLARIN TÜRKÇE TUTULMASI

 

Tacirler tarafından tutulacak ticari defterler ve gerekli diğer kayıtlar, TTK’nın 65/1. maddesi uyarınca Türkçe tutulur. Bu düzenleme, emredici niteliktedir. Defter Tebliğinde de kayıtlarda Türk para biriminin kullanılacağı belirtilmiştir. Defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunluluğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda([5]) da (VUK) yer almaktadır. Ancak zikredilen Kanunda Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabileceği, ayrıca belgelerin Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebileceği, fakat yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartının aranmayacağı ifade edilmiştir. Dolayısıyla VUK’a göre tutulan defterlere (yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri) yapılacak kayıtlarda Türk Lirası yanında yabancı bir para biriminin de kullanılması mümkündür.

 

B- KISALTMA, RAKAM, HARF VE SEMBOLLERİN ANLAMLARININ AÇIKÇA BELİRTİLMESİ

 

Tacirlerin tuttuğu ticaret defter ve kayıtlarda; kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamlarının açıkça belirtilmesi zorunludur (TTK md. 65/1). Kısaltmalar, harfler ve semboller, işlem yapan kişilerin adlarını, ticari işletmelerin unvanlarını, konularını, gümrük veya diğer bir düzenlemenin pozisyon numaralarını ifade edebilir. Söz konusu kısaltmaların, sayıların, harf ve sembollerin anlamlarının duraksamaya yer bırakmayacak kesinlikte ve tekdüze olması şarttır([6]).

 

Görüntülenme Sayısı