Taşınmazların Tapu Kaydına “Davalıdır” Şerhi İşlenmesi

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

 

Yazar: Salih ÇALAL*

 

E-Yaklaşım / Ocak 2025 / Sayı: 385

 

 

I- GİRİŞ

 

Tapu kaydına şerh düşülmesi Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Şerh düşülmesinin amacı, sonradan taşınmazı devralanlara karşıda hakkın ileri sürülmesi ve böylece ortaya çıkması muhtemel zararların ve tehlikenin önüne geçmektir. Bu durumda bir tapu iptali davasında tapu kaydına mahkemece konulan şerhin fonksiyonu da, mevcut durumda ortaya çıkacak değişikliğin hakka ulaşılmasına engel olmasının ve dolayısıyla sonradan ortaya çıkacak sıkıntılara hak sahibinin muhatap olmasına ve de herhangi bir zararın doğmasına engel olmaktır. Bu kapsamda, tapu kaydına konulan davalıdır şerhinin ihtiyati tedbir niteliğinde olup olmadığı karara karşı istinaf yolunun açık olup olmamasını etkilemektedir.

 

II- İHTİYATİ TEDBİR KARARLARI

 

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Geçici Hukuki Korumalar” başlığı altında 389. ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir, ihtiyati tedbirin şartları, ihtiyati tedbir kararı, teminat gösterilmesi, uygulanması ve diğer hususlar düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 389. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 391. maddesinde ise Mahkemenin, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebileceği düzenlenmiştir. Mahkemelerce verilebilecek ihtiyati tedbir kararlarının nelerden ibaret olduğu Kanunda sınırlı şekilde sayılmamıştır. Mahkeme, dava konusu şeyin niteliğine uygun düşecek bir ihtiyati tedbire karar verilebilecektir.

 

İhtiyati tedbir kararı verilmesi bakımından koşulları şöyle sıralamak mümkündür:

 

. İhtiyati tedbir kararı mahkemece kendiliğinden verilemez, öncelikle talep bulunmalıdır.

 

. İhtiyati tedbir talebini içeren sebepler talepte açıkça gösterilmiş olmalıdır. Öncelikle talep eden bakımından bir hakkın varlığı söz konusu olmalıdır.

 

. Var olduğu iddia olunan hakkın meydana gelebilecek koşullardaki değişme sebebiyle elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşmalı ve imkansız hale gelmeli veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın ya da zararın doğacağına dair karine veya deliller yaklaşık olarak ispat edecek şekilde mahkemeye sunulmalıdır.

 

. Hakkın, tedbir kararı verilmemesi halinde neden elde edilemeyeceğine dair sebepler talepte gösterilmiş olmalıdır.

 

. Talep edenin hakkına ulaşması bakımından mahkeme ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hakkın sahipleri bakımından bir gereklilik var olduğuna kani olmalıdır.

 

. Kanunda genel olarak düzenlenen bu konuda mahkemelerin dosya içeriği yönüyle tarafların uyuşmazlık bakımından konumlarını, mülkiyet ve alacak ilişkisinin genel çerçevesini ve sunulan delillerin ne oranda talebin haklılığını gösterdiğini ve talep edenin gerçekten hakkına ulaşması bakımından kanunda sıralanan sakınca veya zorlukların sonradan söz konusu olup olmayacağını değerlendirmesi gereklidir.

 

Taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması durumunda; mahkeme, dava konusu olan ya da dava konusu yapılacak olan ve mülkiyeti aynı taraflar arasından çekişmeli bulunan bir taşınmazın, dava esnasında başkasına devrinin önleyebilmek için taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına karar verebilmektedir. Mahkemenin dava konusu olan taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı, tapu kütüğüne şerh verilmektedir. Bu aşamadan sonra artık davalı taşınmazı başkasına devredememektedir. Mülkiyeti konusunda uyuşmazlık bulunan bir taşınmaz mala yönelik açılan davada, ihtiyati tedbir kararı dava konusu taşınmaz üzerine alınabilmektedir.

 
Görüntülenme Sayısı