Sosyal Güvenlik Sistemindeki Hekimlerin Sigortalılıkları ve İşsizlik Sigortalılığı Durumları

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Mustafa İTİŞKEN*

E-Yaklaşım / Ocak 2024 / Sayı: 373

I- GİRİŞ

Bilindiği gibi, ülkemizin yetiştirdiği hekimlerimiz, sosyal güvenlik sistemimiz içinde üretilmekte olan sağlık hizmetlerinin en önemli aktörlerinden olup, en başta gelenlerindedir.

Hekimlerin hangi nitelikleri haiz iş sözleşmelerine bağlı olarak çalışmaları halinde hangi sosyal güvenlik statüsüne tabi olacakları, sahip olacakları sosyal güvenlik statüsünün gereklerinin yerine getirilmesi ve doğuracağı sonuçları dikkate alındığında; Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK/Kurum) bildiriminden, primlerinin ödenmesine; kendisinin ve hak sahiplerinin sağlık hizmetlerinden yararlanılmasından, emekliliklerine/yaşlılık aylığının bağlanmasına (vb.) kadar tüm ilgili unsurlara uygulanacak özellikle sigortalılık statülerine ilişkin işlemlerin hem kendileri, hem de çalıştıkları kuruluşlar tarafından tereddüt konusu edildiği gözlemlenmekte olup, konunun olabildiğince anlaşılır şekilde ve önemli hususlara dikkat çekilerek ilgililerle paylaşılmasının çok faydalı olacağı düşünülmektedir.

II- TEMEL MEVZUAT HÜKÜMLERİ

A- SİGORTALILIK STATÜSÜNÜ BELİRLEYEN HÜKÜMLER

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) – (f) bentleri sigortalı sayılanları, 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) – (g) bentleri ise; bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalıları tanımlamaktadır.  

Anılan Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri, genel olarak ülkemizin sosyal güvenlik sistemi içinde yer alan en ağırlıklı kesimin, (yerleşik halk deyimi ile işçi, serbest meslek icra eden/Bağ-Kur’lu ve memurların/Emekli Sandığı’na tabi olanların) niteliklerini içermekte olup, (f) bendine kadar olan diğer bentler ise; hangi nitelikleri haiz olanların hangi sigortalılık statüsü ile ilişkilendirileceklerini içermektedir.

Söz konusu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri;

“Bu Kanun’un kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;

a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,

b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,

2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,

3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,

c) Kamu idarelerinde;

1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,

sigortalı sayılırlar.”

hükümlerini içermektedir.

Bu kesim, ülkemiz sosyal güvenlik sistemine tabi olan en ağırlıklı kesimi teşkil ettiği gibi aynı zamanda ülkemizin emek/emekçi gücünü, ekonomik sınıf bağlamında da “orta sınıf”ı oluşturmaktadır.

B- 5510 SAYILI KANUNUN (6645 SAYILI KANUNLA EKLENEN) EK 10. MADDESİ

23.04.2015 tarihli ve 29335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 04.04.2015 tarihli 6645 sayılı “İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 49. maddesiyle 5510 sayılı Kanuna, “Ek 10” maddesi eklenmiştir.

Yapılan düzenleme, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih olan 23.04.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

5510 sayılı Kanuna eklenen ek 10. madde;

“Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,

a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11.04.1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,

b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,

genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanır.

Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin haklar saklıdır.”

hususlarından oluşmaktadır.

Görüntülenme Sayısı