Yaklaşım Logo

Sigortalıların Emeklilik Şartlarının ve Bağlanacak Aylık Tutarının Değişimine Sebep Olan Ortak Oldukları İşyerinden 4/a Statüsünde Bildirim Yapılması Sorunu-II

MevzuautTR Reklam

Yazar: Mustafa CENGİZ*

E-Yaklaşım / Şubat 2024 / Sayı: 374

I- GİRİŞ

Emeklilik konusu, özellikle EYT Yasası’nın uzun bir tartışma sürecinden sonra yürürlüğe girmesi ve son yıllardaki asgari ücret artış oranlarının emeklilik aylığı artış oranlarından fazla olması sonucu asgari ücret ile en düşük emekli aylığı tutarının arasında giderek artan bir fark ortaya çıkması nedeni ile hemen hemen her gün gündemden düşmeyen başlıklardan biri haline gelmiştir. 2024 Ocak ayında asgari ücretin 17.002,00 TL, en düşük emekli aylığı tutarının da 10.000,00 TL olarak açıklanması ile tartışmalar giderek artmaktadır. Ayrıca ülkemizde toplam emekli olanların sayısı çalışan sayısına oranı, genel olarak emeklilerin aldığı aylık tutarının yetersiz oluşu, 2008 yılı ve öncesi sigortalı olanlar arasındaki emeklilik yaş ve prim gün farkı, Bağ-Kur sigortalılarının emeklilik şartlarının 9000 günden 7200 güne düşürülmesi vb. konular yazılı ve görsel haber kanallarında ön planda yer verilen haber başlıkları olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sosyal Güvenlik mevzuatında sigortalılık statüleri 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı) olarak tanımlanmış ve sigorta başlangıç tarihine göre bu üç statü için emeklilik şartları da farklı olarak belirlenmiş olup bu şartlar incelendiğinde 4/a statüsünde daha kolay şartlarda emekli olunabileceği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda geçen ayki makalede anlatılan konu, sigortalıların emeklilik şartlarını ve bağlanacak aylık tutarını etkileyen önemli başlıklardan biri olması ve bugüne kadar görülen birçok örnekten de anlaşıldığı üzere çoğunlukla meslek mensupları aracılığı ile SGK’ya yapılan yanlış statüde sigortalı bildirimler sonucu çok sayıda sigortalının bir anlamda mağdur edilmesi nedeni ile işlenmiştir. Bu ayki makalemizde de konunun daha iyi anlaşılmasının sağlanması için örneklerle anlatıma devam edilecektir.

II- 5510 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜK TARİHİNDEN ÖNCEKİ VE SONRAKİ KURUM UYGULAMALARI

5510 sayılı Kanunu yürürlüğe girmeden önceki uygulamada, 506 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre sigortalı olanlar, sigortalılıkları sürerken çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak, anonim şirkette ise kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları takdirde, 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur’a tabi tutulmamış, ancak kollektif şirket ve adi şirket ortaklarının, aynı şirkette bir hizmet akdine dayanarak çalışmaları yasal olarak mümkün olmadığından, bu durumda olanlar Bağ-Kurlu sayılmış, şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa göre Bağ-Kur sigortalısı olanların sigortalılıkları sürerken bir hizmet akdine dayanarak çalışmaya başlamaları durumunda da Bağ-Kur sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı Kanuna tabi tutulmamışlardır.

5510 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile;

Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar 4/a (SSK),

Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;

1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,

2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,

3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

4) Tarımsal faaliyette bulunanlar, 4/b (Bağ-Kur),

Kamu idarelerinde; 1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili Kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, 4/c (Emekli Sandığı) statüsünde sigortalı sayılmıştır.

5510 sayı Kanun’un 53. maddesi ile de sigortalının 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık geçerli sayılmaktadır. Kanun’un 53. maddesinin 01.03.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesinden önceki tarihlerde ise 4/c statüsü hariç aynı anda bulunan 4/a ve 4/b hizmeti yönünden önce başlayan sigortalılık statüsü geçerli kabul edilmekteydi.

Kendi işyerinden sigortalı bildirilme yönüyle incelendiğinde Kanun’un 53. maddesinde 01.10.2008 tarihinden itibaren 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanların, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemeyeceği açıkça ifade edilmiştir.

5510 Sayılı Kanun Gereğince Sigortalı Sayılanlar, Sayılmayanlar, Sigortalılığın Başlangıcı, Kuruma Bildirilmesi ve Sona Ermesi Hakkındaki Tebliğde 01.10.2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı oldukları halde, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, bu Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olarak prim ödemesi olanların sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar devam ettirileceği belirtildiğinden bu durumda olanların 4/a sigortalılıkları geçerli kabul edilmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 24.04.2019 tarihinde yayımlamış olduğu 2019/09 sayılı Genelge sonrasında ise, 2008 tarihli Tebliğ hükmüne göre ortaklık tarihi 4/a sigortalılık tarihinden önce veya aynı tarih olması nedeni ile 4/b tescilinin yapılması gerektiği halde Kuruma başvurarak 4/b tescilini yaptırmamış/Kurum’ca tescili yapılmamış ve kendilerini 4/a’lı bildirmiş sigortalıların 2019 yılına kadar geçerli kabul edilen bu hizmetleri, geriye yönelik olarak 4/a hizmetlerinin başlangıç tarihten itibaren iptal edilerek 4/b tescilleri yapılmaya başlanmıştır. Genelgede bir işyerine 4/a’lı olarak çalışmaya başladıktan sonra ortak olanların ise ortaklık tarihinin 01.10.2008 tarihi öncesi olması şartı ile hizmetlerinin geçerli kabul edileceği belirtilmiştir.

Uygulamada değişikliğe neden olan 2019/09 sayılı Genelgenin ilgili hükmü; “01.10.2008 tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılması gerektiği halde 506 sayılı Kanun kapsamında tescil yapıldığı söz konusu tarihten sonra tespit edilen sigortalılar, Kanun’un Geçici 8. maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek, (4/a) kapsamında yapılan tescil kaydı beyan kabul edilerek, (4/b) kapsam…

Diğer Yazılar
Görüntülenme Sayısı