Yazar: Mustafa İTİŞKEN*
I-
GİRİŞ
16.06.2006 tarihli 26200 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 5510 sayılı Kanun 01.10.2008 tarihinden itibaren uygulamaya
konulmuş olup, ilk yapılan değişikliklerden biri 26.05.2008 tarihli 26887
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5763 sayılı ile gerçekleştirilmiştir.
Yapılan düzenleme ile anılan Kanun’un
81. maddesinin birinci fıkrasına (ı) bendi eklenerek 5510 sayılı Kanun’un 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (4/a) kapsamında sigortalı çalıştıran
işverenlerin, sigortalıları için ödemek durumunda oldukları sigorta primlerinin
işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine’ce karşılanması sağlanmıştır.
Uygulamaya
konulan bu kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin 13.11.2008-2008-93 sayılı
genelge ile kamuoyuna duyurulmasından sonra bazı kanunlarla çeşitli zamanlarda
önemli değişiklikler yapılmış olup bunlar da 19.11.2009-2009-139 ve
07.06.2011-2011-45 sayılı genelgelerle ilgili taraflara duyurulmuş bulunmaktadır.
Yapılan son değişikliğin uygulamada gerek kurum, gerek işverenler ve gerekse de
ülke bütçesi açısından oldukça önem içerdiği değerlendirilmektedir.
Konumuz esas itibarıyla, yapılan bu
değişiklikler üzerinde tartışmak olmakla birlikte, konunun teşvik (parasal)
olması, başka bir ifade ile kurum, uygulayıcılar, işverenle, Devlet bütçesi ve
istihdam açısından taşıdığı sosyo-ekonomik önem sebebiyle hem konunun önemine
dikkat çekilmesinin, hem yapılan değişikliğin ilgililerin bilgisine
sunulmasının hem de, uygulamanın önemli unsurlarının ilgili taraflara bir kez
daha hatırlatılmasının azami fayda sağlayacağı değerlendirilmiştir.
II- AÇIKLAMALAR
5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi, yapılan değişikliler sonrasında;
“ı) Bu Kanun’un 4.
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran
özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş
puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine’ce karşılanır. İşveren hissesine ait
primlerin Hazine’ce karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini
yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na, muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerini ise Maliye Bakanlığı’na vermeleri, sigortalıların tamamına ait
sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazine’ce
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal
Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para
cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21.07.1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 48.
maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler ile 29.07.2003 tarihli ve
4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na ve 22.02.2006 tarihli ve 5458
sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına
göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları
devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent hükümleri;
vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ile okul-aile birliklerince
çalıştırılanlar hariç olmak üzere 21.04.2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanun’un
30. maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait
işyerleri ile 08.09.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 04.01.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu’na ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve
yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine
ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt
dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazine’ce karşılanan prim
tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta
prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle
uygulanır.”
hükümlerini
içermekte olup, bu haliyle halen yürürlükte bulunmaktadır.
III- KAPSAM VE
YARARLANMA ŞARTLARI