Serbest Bölgelerde Faaliyet Gösteren Şirketlerin Çeşitli Kurumlardan Aldıkları Hibe Şeklindeki Yardımlara Kurumlar Vergisi İstisnası Uygulanabilir Mi?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Levent BAŞAK*

E-Yaklaşım / Temmuz 2024 / Sayı: 379

I- GİRİŞ

Serbest bölgeler, Türkiye’nin siyasî sınırları içinde yer alan ve sınırları özel olarak belirlenen özel üretim alanlarıdır. Serbest bölgeler aynı zamanda Türkiye’nin ihracat potansiyelini artırma amacıyla oluşturulan serbest ticaret bölgeleridir. Yabancı sermaye yatırımlarını teşvik etmek de bölgelerin önemli kurumla amaçları arasındadır.

Serbest bölgeler, Türkiye için bir üretim ve kalkınma projesi olarak uygulamaya konulmuştur. Bu amaçla 3218 sayılı “Serbest Bölgeler Kanunu” (SBK)([1]) çıkarılmıştır. Serbest bölgelerden beklenen amaçların sağlanması amacıyla bölgeler için önemli teşvik düzenlemeleri yapılmıştır. SBK’nın 6. maddesinde serbest bölgelerde uygulanan muafiyet ve teşvik hükümlerine yer verilmiştir.

5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”([2]) yürürlüğe girene kadar serbest bölgelerde faaliyet gösteren yerli ve/veya yabancı gerçek ve tüzel kişi yatırımcılar için önemli vergi teşvik düzenlemeleri uygulanmıştır.

5084 sayılı Kanun ile serbest bölgelerde uygulanan vergi teşvikleri kaldırılmıştır. Ancak SBK’nın Geçici 3. maddesinde yapılan düzenleme ile serbest bölgelerde faaliyet gösteren yatırımcılar için belirli şartlar altında muafiyet ve istisna uygulaması devam ettirilmiştir.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren yatırımcılar SBK’nın 6. maddesinde düzenlenen muafiyet ve teşvik uygulamaları dışında faaliyetlerini sürdürebilmek için çeşitli kurum veya kuruluşlardan hibe şeklinde destek alabilmektedir. Bu destekler genelde proje bazlı alınmaktadır.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren yerli ve/veya yabancı yatırımcıların bölgede faaliyette bulunabilmek için aldıkları desteklerde son yıllarda önemli bir artış gözlemlenmektedir. Bu da mükelleflerde bazı tereddütlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Mükellefler açısından tereddüt ortaya çıkaran konu, mükellefleri hibe şeklinde aldıkları desteklerin SBK’nın 6. ve Geçici 3. maddesi kapsamında istisna olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında ortaya çıkmaktadır.

Bu konuda serbest bölgelerde faaliyet gösteren yatırımcılar tarafından tarafımıza iletilen sorulara cevap vermek adına bu makalemizde öncelikle, serbest bölgelerde muafiyet ve istisna uygulamasının genel şartları üzerinde durulacaktır. Daha sonra ise SBK’nın Geçici 3. maddesinde yer alan düzenleme esas alınmak suretiyle mükelleflerin çeşitli kurum veya kuruluşlardan aldıkları hibe tutarlarının kurum kazancının tespitinde istisna olarak dikkate alınıp alınamayacağı analiz edilecek ve konu hakkındaki düşüncelerimiz açıklanacaktır.

 
Görüntülenme Sayısı