E-Yaklaşım / Mart 2024 / Sayı: 375
I- GİRİŞ
Serbest bölgeülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sanayi ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı, fiziki olarak veya idari kararla ülkenin diğer kısımlarından çitle çevrilerek ayrılan özel ekonomik bölgelerin bir alt türü olarak malların ithal edilebildiği, depolanabildiği, işlenebildiği ve üretilebildiği planlı yatırım alanlarıdır. Bu bölgelerde firmaların gerçekleştirdiği birçok işlem vergisel açıdan istisnai olarak sayılmaktadır.
Bu çalışmada, serbest bölge sınırları içerisinde bulunan firmaların araç alımında katma değer vergisine ilişkin uymakla yükümlü olduğu hususlar incelenecektir.
II- SERBEST BÖLGEDE FAALİYETTE BULUNAN FİRMALARIN ARAÇ ALIMI
Serbest bölge ifadesi, yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulmuş, ülkenin siyasi sınırları içerisinde olmakla beraber, gümrük sınırları dışında konumlandırılan, vergi, tarife, kota gibi olağan ticaret engellerinin ortadan kaldırıldığı, bürokratik şartların azaltıldığı, sınai ve ticari faaliyetler için geniş teşvik ve avantajların sunulduğu özel ekonomi bölgesi anlamına gelir. Ayrıca serbest bölgeler;
. Ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla beraber gümrük bölgesi dışında sayılan,
. Ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı,
. Sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı,
. Fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerlerdir.
Serbest bölge, coğrafi bir alanı temsil eder ve ihracat başta olmak üzere ithalat için daha uygun koşullar oluşturur. Yatırım çeken bu bölgeler, ekonomik faaliyetlerin artması için vergi muafiyetleri sunar. Ülkenin gümrük prosedürlerinden muaf bir bölge olduğu için ticaret yapmaya oldukça elverişlidir. Buraya getirilen mallar özellikle gümrük vergilerinden ve uluslararası yasal düzenlemelerden yüksek derecede muaf tutulur.
Türkiye serbest bölgeler ihracat konusunda yatırımları teşvik etmek için kurulmuştur. Ancak serbest bölgeden ithalat da mümkündür. Gümrük prosedürleri arasında yer alan yasa ve düzenlemeler bu serbest bölgelerde uygulanmaz ya da kısmen uygulanır. Doğrudan yabancı yatırımı ve teknolojiye kısa sürede erişim amaçlanarak düzenlenen bu bölgeler, uluslararası ticarette büyük avantaj sağlar.
Serbest ticaret bölgesi, bir grup ülkenin ithalat ve ihracat vergileri gibi karşılıklı ticaret engellerini kaldırmaya karar verdiği bir iş birliği şeklidir. Bu bölgeler, şirketlerin sınır ötesi ticaret yapmalarını daha cazip hale getirir. Ayrıca şirketleri bu ülkelerde yatırım yapmaya teşvik eder. Serbest ticaret bölgelerinin bir özelliği, üye ülkelerin her birinin bölge dışından gelen mallar için ithalat vergilerini belirleyebilmesidir. Bu nedenle, ortak bir dış tarifenin geçerli olduğu gümrük birliğinden farklıdır. Bununla birlikte sınır kontrolleri ve ek ithalat vergileri gerekli olmaya devam eder. Şirketler genellikle mallarını en düşük ithalat vergilerine sahip ülkelere ithal etmeyi seçer. Ancak ek ithalat vergileri ile eşitsiz rekabetin önüne geçilebilir.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun;
. 1/1. maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
. 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
. 12. maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın T.C. gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye vasıl olması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği,
. 17/4-ı maddesinde, serbest bölgelerde verilen hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
. 29/1. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler sırasında hesaplanan KDV ile ithalat sırasında ödenen KDV’nin indirilebileceği,
hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak vergi indirimi uygulamasına ilişkin KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (III/C-2.) bölümünde açıklamalar yapılmış olup Tebliğin (II/A-1.1.1.) bölümünde;
“3065 sayılı Kanun’un (11/1-a) maddesine göre, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler KDV’den istisnadır. Aynı Kanun’un 12. maddesi uyarınca bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
a) Teslim, yurt dışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya veya 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 95. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmelidir.
…
b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır.”