Yazar: Soner ALTAŞ*
I-
GİRİŞ
Limited şirketin yönetim ve temsil
organı müdürlerdir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK(1))’nda mülga 6762 sayılı
Kanun’a hakim olan ve “tüm ortakların, şirketi birlikte
yönetmesi dolayısıyla,
şirketin yönetiminin ve temsilinin ortaklar için hem hak hem yüküm niteliği taşıması
anlamına” gelen özden organ
ilkesi terk edilip yerine seçilmiş
yönetim ilkesi benimsenmiştir(2). TTK, ayrıca, yasal yükümün yerine
getirilmesi bakımından şirkette tek bir müdürün bulunmasını yeterli kabul etse
de, limited şirket müdürlerinin birden fazla olmaları durumunda onların bir
kurul olduğunu belirterek anonim şirketteki yönetim kuruluna özgü bir işleyiş
kuralını hükme bağlamıştır. TTK’nın 624. maddesine göre, şirketin birden fazla
müdürü bulunması halinde, bunlardan birisi,
şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır.
Limited şirketin
yönetimi ve temsili, tek ise müdüre, birden fazla müdür var ise müdürler
kuruluna aittir. Yönetim ve temsil organı olarak, limited şirket müdürleri,
şirketin işletme konusuna giren her tür işleri ve hukukî işlemleri, şirket
adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Ancak, limited
şirket müdürleri, şirket adına her türlü kararı alıp uygulama yetkisini haiz
değillerdir. Bir başka deyişle, limited şirket müdürleri, şirket dair her konuda
sınırsız karar alma gücüne sahip değildir. Buna rağmen, uygulamada, bazı
limited şirket müdürleri kendilerine tanınan sınırların dışına çıkarak, şirkete
ait neredeyse her türlü konuda karar alıp uygulamaya koyabilmektedir. Bu durum
ise alınan kararların hükümsüzlüğünü doğurup telafisi zor sonuçlara sebebiyet
verebilir. İşte bu çalışmada, limited şirket müdürlerinin yetki aşımı ile bunun
olası sonuçları üzerinde durulacaktır.
II-
LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRLERİNE TANINAN YETKİLERİN SINIRI VE YETKİ AŞIM HALLERİ
Limited şirketlerde genel kurul ve yönetim organının (müdür veya müdürler kurulu) bulunması yasal bir zorunluluktur. TTK’da limited şirket genel kurulu ile yönetim organı arasındaki “işlev ayrılığı” belirginleştirilmiştir. Yani, organlar arasında işlev bağlamında güç yönünden denklik kabul edilmiş, genel kurulun her şeye kadir olduğuna ve bütün kararları alabilme yetkisi ile donatıldığına ilişkin salt yetki teorisi reddedilmiş; her iki organa da ayrı ayrı devredilemez birtakım görev ve yetkiler tanınmış, bunlar birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmış ve bunların sadece o organ tarafından kullanılması öngörülmüş, yetki devri kesinlikle yasaklanmıştır.
TTK’nın 625. maddesi uyarınca, aşağıda
yer verilen görevler ve yetkiler, sadece müdürlere ait olup, genel kurula veya
hariçten üçüncü kişilere devredilemeyeceği gibi müdürler anılan yetkilerden feragat
da edemez:
a- Şirketin üst seviyede yönetimi ve buna dair
talimatların verilmesi,
b- Şirketin yönetim teşkilatının (örgütünün) belirlenmesi,