Kurumların Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu Hazırlama Yükümlülüğü

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Bilal SIRÇA*

E-Yaklaşım / Nisan 2024 / Sayı: 376

I- GİRİŞ

Günümüzde işletmeler ortaklık yapıları, şir­ket birleşmeleri, satın almaları gibi yöntemlerle birbirlerine bağlı ve ilişkili işletmeler haline gelmektedir. İlişkili şirketler ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri piyasadan tedarik etmek yerine ilişkili şirketlerinden temin etme yoluna gitmektedirler. Transfer fiyatlandırması, bir işletmenin kendi birimlerine sunduğu mal ve hizmetler için uyguladığı fiyat veya ticari işletmenin ilişkili kuruluşları arasındaki mal ve hizmet satışlarında uyguladığı fiyat olarak tanımlanabilir.

Transfer fiyatlandırması kavramı sermaye şirketlerinin vergilendirmesine esas Kurumlar Vergisi Kanununda da yer almaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesine göre kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Örtülü kazanç dağıtımı, bir işletmenin kazancını düşük göstermek adına kar ve zarar hesabını doğrudan etkileyen gelirin/kazancın işletme ortaklarına ve ilişkili kişilere aktarılmasıdır.

Kanun’un uygulamasında kurumlar arasındaki ilişki; idare, denetim ve sermaye yönünden bağlılık, alt-üst-yansoy-kayın hısımlık ve ortaklık kanalları ile oluşmaktadır. İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az % 10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi sayılır.

Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Rehber’e göre, emsallere uygun fiyat ya da bedele ulaşmak için öncelikle iç emsal karşılaştırma yöntemi esas ölçü olarak alınacaktır. İç emsal, mükellefin ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade etmektedir. Eğer iç emsal söz konusu değilse; dış emsale göre de değerlendirme yapılabilecektir. Dış emsal ise, ilişkisiz kişilerin kendi aralarında yaptıkları karşılaştırılabilir nitelikteki işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade etmektedir.

Kanun uygulamasında, emsal bedel ile uygulanan transfer fiyatı arasındaki pozitif fark örtülü olarak dağıtılan kazanç olarak ifade edilir. Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır.

Örtülü kazanç dağıtımına yönelik transfer fiyatlandırması vergisel işlemlerin mükellefler nezdinde uygulanabilmesi Hazine zararının doğması şartına bağlıdır. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir.

Yukarıda ana hatlarıyla açıklanan transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı işlemlerine muhatap olan kurumlar vergisi mükelleflerinin Kanun ve Kanun uygulamasına yönelik ilan edilen tebliğ kapsamında yerine getirmek durumunda olduğu ilişkili kişilerle gerçekleşen işlemlere yönelik belgelendirme işlemlerden “yıllık transfer fiyatlandırması rapor” hazırlama yükümlülüğü detayları örneklerle beraber yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

II- YILLIK TRANSFER FİYATLANDIRMASI RAPORU

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde, transfer fiyatlandırmasına ilişkin “belgelendirme” yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç) % 50 indirimli olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun metninde bahsi geçen belgelendirme yükümlülüklerinden biri de yıllık transfer fiyatlandırması raporu hazırlama yükümlülüğüdür.

Yıllık transfer fiyatlandırması raporu, ilişkili kişilerle işlemleri bulunan mükelleflerin, transfer fiyatlandırmasına ilişkin mevzuata göre yıllık belgelendirme yükümlülükleri kapsamında hazırlamak zorunda oldukları, ilişkili kişileri, bu kişilerle yapılan işlemlerin ayrıntılarını ve emsallere uygun fiyatın tespitinde yapılan analizleri içeren rapordur.

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğine (Seri No:1) göre, yıllık transfer fiyatlandırması raporunun, kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresine kadar hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra, istenmesi durumunda, İdareye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmesi zorunludur. Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunu hazırlamak zorunda olan mükellefler bu raporu kendileri hazırlayabilecekleri gibi hizmet almış oldukları SMMM ve/veya YMM’ler aracılığıyla da hazırlayabilirler.

III- KAPSAMA GİREN MÜKELLEFLER VE İŞLEMLER

Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğine (Seri No:1) göre mükellefler, aşağıda belirtilen işlemlere yönelik olarak “yıllık transfer fiyatlandırması raporu” hazırlar:

  1. a) Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurt içi ve yurt dışı işlemler.

Bilindiği üzere büyük mükellefler vergi dairesi mükellefleri; kuruluş aşamasında ciro, ödenen toplam vergi, aktif büyüklük, çalışan sayısı ve faaliyet konuları gibi kriterlere göre belirlenmektedir. Bankacılık ve sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren tüm kuruluşlar; herhangi bir kritere tabi tutulmaksızın büyük mükellefler vergi dairesi bünyesine alınmaktadır.

Yazının Tamamı İçin Abone Olun

Görüntülenme Sayısı