Kamulaştırma Bedeli Vekile Ödenir mi?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Ertan AYDOĞAN*

Yaklaşım / Mart 2022 / Sayı: 351

I- GİRİŞ

Anayasa’nın 46. maddesine göre devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir. Bu açıdan kamulaştırma, mülkiyet hakkına getirilmiş Anayasal bir sınırlamadır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ile bu sınırlamanın yasal zemini oluşturulmuştur. Kamulaştırma, özel mülkiyete konu bir taşınmaza kamu yararı gerekçesiyle el konulması durumuna verilen isimdir. Kamulaştırmayı meşru hale getiren kamu yararı kararıdır. Kamulaştırma konusu anayasa ve diğer kanuni düzenlemeler ile güvence altına alınmıştır. Kamulaştırma işlemini yapan idare, bedelini ödemek şartıyla gerçek ve özel hukuk tüzel kişilere ait bulunan taşınmaz mallara hak sahibi olur.

Bu çalışmada, kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların hissedarları ile bedel konusundan uzlaşmaya varılması halinde vekâletname kapsamında vekil tayin edilenlerin kamulaştırma bedelini alabilmeleri hususunda gerekli olan şartlar hakkında değerlendirmeler yapılacaktır.

II- KAMULAŞTIRMA BEDELİ

İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler. Kamulaştırma işlemlerinde kamu yararı, Anayasamızın temel hak ve ödevler kısmında alt başlık ve konuları halinde düzenlenmiştir. Kavramın anlamı mevzuatta belirtilmediğinden ve göreceli olduğundan, değişen zamana ve mekâna göre farklılıklar arz edebilmektedir. Bu durumda nelerin kamu yararı olduğu hususu, yani kamulaştırma işleminin sebep unsuru idarenin takdirine bırakılmış gözükmektedir(1).

Kamulaştırmalarda, gayrimenkulün Anayasa ile ilgili kanunda öngörülen esaslara göre tespit edilmiş bedelinin nakden ve peşin olarak koşulsuz ödenmesi gerekir. Özel kanunlarla ön görülen olağanüstü durumlarda (Halk sağlığını tehdit eden unsurları oluşturan taşınmazlar vb. gibi) 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 27. maddesi uygulanır. Bu maddeye göre kamulaştırma kararı Cumhurbaşkanı kararıyla alınır. Kamu tüzel kişisi olan Belediyelerin yapacağı Kamulaştırma işlemlerinin neler olacağı, 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile belirlenmiştir.

Anayasa da belirtildiği gibi, kamulaştırmada taşınmazın gerçek karşılığı bedel olarak ödenmelidir. Gerçek karşılık, özel mülkiyete konu taşınmazın kamulaştırma sürecinde tespit edilmesi gereken adil, makul ve gerçek değeridir. Bu değerin tespiti ile bedelin taşınmaz malikine ödenmesi süresince mülkiyet hakkının güvencesi devam etmelidir. Bu süreçteki değerleme faaliyetinin de gerçek karşılık ilkesine uygun düzenlenmesi gereklidir. Mülkiyet hakkının kamulaştırma işleminin değerleme boyutu açısından, gerçek karşılığın alınması hakkı olarak ifade edilmesi mümkündür. Gerçek karşılık hakkı denilerek ifade edilmek istenen anlam, kamulaştırılan taşınmaz malikinin bedele ilişkin tüm hukuksal güvencelerinin teminat altına alınmasıdır(2).

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Satın Alma Usulü” başlıklı 8. maddesinde; “İdarelerin, bu Kanuna göre, tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır. … İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya bu Kanun’un 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılıyor ise, bu fıkradaki usullere göre taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir. Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması hâlinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahminî değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması h&…

Görüntülenme Sayısı