Kalkınmada İç Finansman Kaynakları İle Kalkınmanın Finansmanında Verginin Yeri ve Önemi (E-Yaklaşım)

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Kemal Sadrettin ORGUN*

E-Yaklaşım / Nisan 2022 / Sayı: 352

I- GİRİŞ

Ülke ekonomileri açısından varılmak istenen birincil hedef iktisadi kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilir kılınmasıdır. Genel itibariyle bu hedef gelişmekte olan ekonomilere sahip ülkeler açısından geçerlidir. Zira kalkınma gelişmiş ülke haline gelmenin mottosudur. Gelişmekte olan ülke ekonomileri için yegâne sorun; iktisadi kalkınmanın yerine getirebilmesini sağlayacak finansman kaynaklarının tespiti ve doğru şekilde kullanılabilmesine yönelik politikalar üretmek ve geliştirmektir. Bu makalede iktisadi kalkınma için gerekli olan iç finansman kaynaklarının neler olduğu ve vergilerin maliye politikası aracı olma rolüyle neden en önemli iç finansman kaynağını teşkil ettiğinin tespit ve değerlendirmesi yapılmaktadır.

Gelişmekte olan ülkelerde temel konu iktisadi kalkınmadır. İktisadi kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan faaliyetlerin yürütülmesi için ise öncelikle bu faaliyetlerin finansmanını sağlayacak kaynakların tespiti ve elde edilen kaynakların en optimal şekilde kullanım esaslarının belirlenmesi gerekmektedir. Kalkınmanın finansmanına katkı sağlayan birçok iç ve dış kaynak bulunmakla birlikte, devletin birincil gelir kaynağı olan vergiler, kalkınmanın finansmanına en önemli kaynağı oluşturmakta ve kalkınmanın itici gücü olmaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde kalkınmanın gerçekleştirilmesi; devletin, piyasa ekonomisindeki karar alıcıları ekonomik ve sosyal müdahaleleri ve tedbirleriyle iktisadi faaliyette bulunmaya teşviki ile mümkün olacaktır. Dolayısıyla devletin bu işlevi yerine getirebilmesi, başvuracağı maliye politikası araçlarının kullanılması ile mümkün olacaktır. Devlet kalkınmanın en önemli ayağı olan sermaye birikimini maliye politikasının en etkin aracı olan vergilerle teşvik ederek ekonomik faaliyetlere yön verecek; buna paralel olarak kalkınma sürecinde ortaya çıkabilecek gelir adaletsizliği, tasarruf yetersizliği, enflasyonist baskı gibi olumsuzlukları düzenlemek için de yine vergisel politikaları kullanacaktır. Bu yönüyle vergiler bir yandan kalkınmanın finansmanı için gerekli olan en önemli iç finansman kaynağı vasfına sahip olacak, diğer yönüyle kalkınma sürecinde ortaya çıkabilecek iktisadi olumsuzlukların yeniden düzenlenmesinde en etkili maliye politikası aracı olarak kalkınmada başrolü üstlenecektir.

İktisadi kalkınmanın altyapısını oluşturan finansman ihtiyacına yanıt verecek iç finansman kaynaklarının belirlenmesi ve bu kaynakların üstlendikleri roller itibariyle kalkınmaya olan katkısının tespiti, kalkınma sürecini tamamlama gayesiyle oluşturulacak iktisadi politikaların yol haritasıdır. Bu nedenle makalemizde kalkınma sürecinde kullanılacak iç finansman kaynaklarına dair ayrıntılı bilgiler doğrultusunda vergi politikalarının kalkınmanın finansmanına etkisi üzerine tespit ve değerlendirmeler yapılmıştır.

II- KALKINMANIN İÇ FİNANSMAN KAYNAKLARI

A- TASARRUFLAR

Tasarruf; gelirin tüketilmeyen kısmını ifade etmektedir. Kalkınma için gerekli olan yatırımların ve dolayısıyla sermaye birikiminin en uygun kaynağı tasarruflardır. Gelişmiş ülkelerde millî gelirin yaklaşık % 10 ile % 20 ‘si sermaye birikimi için kullanılırken az gelişmiş ülkelerde ise bu oran oldukça düşük düzeyde gerçekleşmektedir.

Az gelişmiş ekonomilerde kişi başına millî gelirin artırılabilmesi için, bu ülkelerin belli oranda yatırım yapmaları gerekmektedir. İktisadi kalkınma sorununun çözümü tasarruf–yatırım dengesindedir. Çünkü yurt içindeki sermaye birikimi, tasarruflara bağlıdır. Az gelişmiş ülkelerin tasarruf edememelerinin en önemli nedeni; gelirleri çok düşük olduğundan tasarruf olanakları sınırlıdır ve bu ekonomilerde bireyler gelirlerinin nerdeyse tamamına yakınını tüketime harcadıklarından tasarruf yapamazlar.

Tasarrufların birikerek sermaye birikimini oluşturmaya başlamasıyla kalkınma için ilk adım gerçekleşmiş olmaktadır. Ancak biriken bu sermayenin yani tasarrufun aynı anda yatırımlara dönüşmeye başlamasıyla kalkınma hız kazanır. Bu durumda ekonomide tam da bu aşamada tasarrufları yatırımlara dönüştürerek, yeni yatırım alanları için öncü güç olmak, finansman ihtiyaçlarının karşılanması gibi amaçlara hizmet edecek kalkınma bankalarına ihtiyaç olacaktır. Tasarruflar, sermaye birikimi haline geldikçe iktisadi önem taşıyacak, yeni üretim teknolojileri ithal edilmeye başlanacak, yeni kaynaklar işletilerek millî gelirde artış sağlanacaktır. Bu ekonomiler tasarruf seviyelerini artıramadıkça millî gelirde artış gerçekleşmeyecektir. Böyle bir durumda devlet ekonomide mali istikrarı sağlayarak vergi politikası yoluyla tasarruf hacmini artıracak politikalar uygul…

Görüntülenme Sayısı