İş Yargılamasında Gerçek Ücret

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Hamit TİRYAKİ*

Yaklaşım / Şubat 2022 / Sayı: 350

I- GİRİŞ

SGK istatistiklerine göre 2020 yılı Aralık ayı sonu itibarıyla çalışan toplam 15.203.423 işçinin 6.390.019 kişisi asgari ücret almaktadır. Bu sayı, toplam çalışanların % 42’sine isabet etmektedir.

Asgari ücret alanların sektörlere ve cinsiyete göre baktığımızda asgari ücretle çalışanların % 68’i erkek, % 32’si kadındır. Asgari ücretle çalışanların yalnızca % 2’si kamu sektöründeyken % 98’i özel sektördedir.

2021 Ekim ayı itibarıyla işçi olarak çalışan sayısı 16.270.696 kişidir. 

DİSK’in yayımladığı “Asgari Ücret Gerçeği-2022” başlıklı rapora(1) göre Türkiye’de 10 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor. Rapor; 3 milyon 400 bin işçinin asgari ücretin altında bir ücretle çalıştığını ve bin 500 liradan daha az ücretle çalışan işçi sayısının da 1 milyon 700 bin olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda olan işçilerin sayısı da 6 milyon 300 bin. DİSK raporunda özel sektörde asgari ücret düzeyinde çalışanların oranı yüzde 69 olarak gösterilirken, “Asgari ücretteki artışın diğer emek gelirlerine yansımaması, hem özel sektörde hem kamuda maaş ile ücret artışlarının en fazla resmi enflasyon oranında artırılması, asgari ücreti ortalama ücret haline getiriyor” uyarısı dikkat çekiyor.

Bazı işyerleri daha az sigorta ve vergi ödemek için işçinin ücretini kayıtlarda daha düşük gösterebilmekte, farkı elden ödemektedir. Konu yargının önüne geldiğinde farklı yöntemler ve ilkeler kullanılarak gerçek ücretin tespitine mahkemeler çalışmaktadır.

Burada ifade ettiğimiz hususlar işçilik alacaklarıyla, iş kazası sonrasında ödenecek tazminatlarda esas alınacak ücretle ilgilidir. Gerçek ücretin tespiti konusu SGK’ya bildirilen kazançlarla ilgili olduğunda davanın taraflarına SGK da eklenmekte ve usule ilişkin ciddi değişiklikler ortaya çıkmaktadır: Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde(2) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde (2022 Yılında bu sınır 6.640,00 TL’dir), tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür(3).

II- YARGITAY’IN GERÇEK ÜCRETİ BELİRLEMEDE DİKKATE ALDIĞI HUSUSLAR

Görüntülenme Sayısı